Yavuz Özcan Yazdı: Erdoğan’ın Çarşamba müjdesi Karayılandı

Read Time:3 Minute, 40 Second

Erdoğan’ın Çarşamba müjdesi Karayılandı

Yavuz Özcan
Yavuz Özcan
Hatta, bu operasyon esir operasyonu nasıl yapılmazın örneği olarak askeri okullarda okutulmalı. 13 esiri öldürdükleri ve 20’nin üzerinde asker kaybı verdikleri Gare Operasyonu’nun ‘ne olduğu’na dair çok şey söylenebilir ama ‘ne olmadığı’ konusu net; bu bir esir kurtarma operasyonu değildi!
Genelkurmay ve MSB’nin açıklamasına bakılırsa, Gare saldırısı esirleri kurtarma operasyonu imiş!..

Dünyanın hangi ülkesinde ve neresinde 41 uçakla bombardıman yapılarak esir kurtarıldığı görülmüştür?.

Devlet eğer gerçekten de esirlerini kurtarma niyetinde olsa idi, bunu sessiz ve diplomasi kanalları ile rahatlıkla çözebilirdi. PKK defalarca onları Türkiye’ye vermek için çağrılar yaptı, ama devlet hiçbir şekilde kulak asmadığı gibi, onların varlığını bile kabul etmedi.

Yapılan bir esir kurtarma operasyonu değildi.

Hatta, bu operasyon esir operasyonu nasıl yapılmazın örneği olarak askeri okullarda okutulmalı.
13 esiri öldürdükleri ve 20’nin üzerinde asker kaybı verdikleri Gare Operasyonu’nun ‘ne olduğu’na dair çok şey söylenebilir ama ‘ne olmadığı’ konusu net; bu bir esir kurtarma operasyonu değildi!

Herşeyden önce ‘kurtarılması gereken’ 13 kişinin hepsinin hayatını kaybetmesi nedeniyle, operasyonun aslını toz duman arasında kaybettirmesine vesile oldu. Kimse asıl hedeflenen operasyondan bahsetmiyor.

Bu sonuca varmak için asker olmaya gerek de yok. İktidar cephesi ilk andan itibaren yaşanan skandalı hedeflendiği gibi sonuçlanmayan bir nokta operasyonunu, esir kurtarma operasyonu olarak tanımlıyor. Çünkü başarısız oldukları ana nedeni böylece gizlemeye çalışmak istiyor.

Oysa Çarşamba müjdesi için hem siyasi söylem hemde medya planlaması bu değildi.

Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “kaçırılan vatandaşlarımızla ilgili istihbaratı teyit ve gerekli müdahale” diye yaptığı açıklama da bu planlama kapsamda değildi.

Tabi kimse Akar’a “Esir kurtarma operasyonu ise neden şimdi yaptınız, 41 uçakla, tanker uçaklarıyla ve helikopterlerle adeta davul zurna eşliğinde esir kurtarma operasyonu mu yapılır?” diye sor (a) mıyor.

Ayrıca Erdoğan’ın 10 Şubat Çarşamba gününü işaret ederek duyurmayı vaad ettiği ‘müjde’yi de unutmamak lazım. Erdoğan rejimi asıl operasyonu zayıf bir ihtimalda olsa bile-başarılı olsaydı ‘Bakın yine bir Şubat ayı ve ikinci adamı getirdik’ diye tv lerde bangır bangır bağıracaktı.
Erdoğan’ın siyasi getirisi yüksek ve istihbarat temelinde planlanmış bir nokta operasyonuna hazırlık yaptığı Çarşamba müjdesi cümlesinde gizli.

Özetle yapılan operasyonun esirlerin kurtarılması üzerine yapılmadığı, esirleri kurtarmanın esas hedef olmadığı hem operasyonun yapılma şeklinden hem de Akar-Güler ikilisinin açıklamalarından da rahatlıkla görülebiliniyor.
Öncelikle asıl hedefte başarısız olunca, neden esirleri hedef aldıkları sorusuna cevap bulmamız gerekiyor; Peki neden şimdi?

PKK’nın esir aldığı asker-polis ve istihbaratçılar yeni bir konu değil.

Beş ile yedi yıllık bir geçmişi var. Hatta esirlerin yakınları TBMM başta olmak üzere bu konuyu ne zaman gündeme getirseler Erdoğan ve partisi AKP kulak tıkadı.

Saray medyasında ise haber bile olamadılar.

PKK esirleri yıllardır elinde tutuyor ve defalarca devlete çağrı yaptı. Öldürüleceklerine dair herhangi bir emare de yoktu. Yani apar topar 41 uçakla operasyon yapılmasını gerektiren bir durum ortada yoktu.

Gelelim asıl meseleye, yani operasyonun neden ve niçin yapıldığına.

Güvenilir kaynaklar ve bölgedeki gazeteciler Murat Karayılan’ın operasyon yapılan bölgede bir köyde bulunduğu ve burada üst düzey PKK yöneticileriyle toplantı yapacağı bilgisi MİT tarafından Genel Kurmay Başkanlığına ve Akar’a verildiği ve bunun üzerine Erdoğan’ın onayıyla operasyon başlatıldığını belirtiyorlar. Ancak işler istedikleri gibi gitmiyor. Gece saat 00.3 sıralarında Karayılan’in bulunduğu yer hakkında teyidli bilgi olduğuna emin oldukları bölgeye indirme yaparlarken gerillanın çok sert bir direnişiyle karşılaşıyorlar. Operasyonu yöneten 2 komutan vuruluyor, alana bırakılan askerler ateş çemberi içinde kalıyor. Operasyonun hedefindeki Karayılan ölü veya sağ olarak ele geçirilmesi hedefleniliyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymayınca çatışmalar yayılarak uzuyor. Asker kayıplarının artması ve gerillahın sert direnişi üzerine Akar sınırdaki operasyon merkezine gitmeye ve bizzat kendisi operasyonu yönetmeye başlıyor. Deyim yerindeyse gitmişken esirleride ‘halledelim’ ve esirlerin bulunduğu mağarayı uçaklar ve helikopter saatlerce ağır bombardımana tabi tutuyorlar. Altı saat süren bir bombardımandan sonra mağaraya giriliyor. Altısı gerilla 12 esir (bir güney Kürdistanlı tutuklu) yaşamını yitiriyor.Tabi gare operasyonu üzerine yazılacak çok şey var ama biz detaylara şimdilik girmeyelim…..

O zaman ‘kitabın ortasından’ soruya geliyoruz; devlet bu esirleri kurtarmak için herhangi bir girişimde bulundu mu ? Hayır…
Bir de açıkça söylenmese de “bir terör örgütüne nasıl teslim olursunuz!” kızgınlığı da var. Yani aslında her türlü istenmeyen kişilerdi onlar.

“Teslim olarak hayatınızı kurtaracağınızı sanmayın!” diyorlar savaşanlarına, “onlar öldürmese de biz öldürürüz sizi!”

Kısaca Karayılan’a yönelik yapılan bir başarısız nokta operasyonun faturası esirlere çıkarıldı devlet tarafından….

Soylu bu nedenle ve öfke ile ‘Murat Karayılan’ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek bu millet ve şehitlerimiz yüzümüze tükürsün’ diyor.

iyi ne diyelim TÜKÜRSÜN….

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
100 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: