
KANADA DA YENİ YAŞAM(4) MİTHRA ÇİYAYÎ
Covid-19 virüsü ile birlikler dünya ekonomisi darbe aldı. Kuşkusuz Kanada devleti de nasibini bu darbeden aldı ancak önlemlerini de alarak hem iş adamlarına hem çalışanlara hem de virüsten dolayı işinden olanlara yardım elini uzattı. Kanada halkları birçok ülke halklarından daha şanslı diyebilirim. İnsanlar çok fazla ekonomik kaygı duymadığından ve bilinçli bir toplum olmanın getirdiği yaşam biçimiyle daha temkinli hareket ediyorlar. Sokaklar bomboş olmasa da Eski Toronto yaşamında da eser yok diyebiliriz. Onun için Toronto merkezde rahat rahat dolaşabiliyor rahat rahat çekim yapabiliyoruz. Sokaklarda çok az insan olsa da yine de çok renkli çok dilli bir görüntü sergiliyor. İnsanların yüzde doksanı dışarda, sokakta bile maske kullanırken bir kısmı ise maske kullanmamakta inat ediyor. Toronto belediye başkanı, Ontario Başbakanı ve Kanada başbakanının haftalık, bazen günlük basın birifikleriyle halkı uyarması, koronaya karşı verilen mücadeleyi anlatması ve halkı tedbirli olmaya çağırması bile bazı bireylerde işe yaramamış. Bazen alışveriş merkezlerinde, kafelere veya restoranlarda bile maskesiz girmek isteyen müşteriler olabiliyor. Buna tedbir olarak bir çok işyeri kapıda bedava maske de dağıtıyor ve maskesiz olanları kesinlikle içeri almıyor. Bunlar sadece alınan bir kaç önlem. Örneğin yurt dışından Kanada’ya gelen her birey mutlaka 14 gün evinde kalmak zorunda. Ondan önce evden çıkması hem kendi güvenliği hem de halk güvenliği için tehlikeli görüldüğünden ciddi miktarda para cezasına çarptırılıyor. Eğer bu iş adamı veya şirket elemanı ise bu ceza yaklaşık yetmiş bin dolara kadar çıkabiliyor.
Kısacası Bu yıl başta Toronto olmak üzere bütün Kanada’yı etkisi altına alan virüs, sokakların sessiz, sakin ve boynu bükük bir resim çizmesine neden oluyor.
Bedenimiz boynu bükük Toronto sokaklarında gezerken ruhumuz, hayallerimiz ülke sokaklarında tur atıyor. Her saat başı haberlere bir göz atmadan duramıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kıblesini şaşırmış Türk devleti her an Kürdistan’ın bir dağını bir köyünü bombalayabilir ve bir kaç masumun canına kıyabilir. Osmanlı’da, Bizans’ta bile oyun biter ama T.C devletinde oyunun bitmeyeceğini bildiğimiz için burada yaptığımız her çalışmanın bir yanı eksik kalıyor.
Yoksa çok kültürlü çok dilli bu ülkede yapılabilecek bir çok çalışma var ve olanaklarda yaratılabilinir. Ancak beden, dil, vicdan ve üçü bir bütünlük oluşturmadıkça da kendinden, toplumdan ve olanaklardan da yeterlice yaralanamıyor, ne kendinize ne de topluma yetirlice yararlı işlere imza atamıyorsunuz.
Biz de bu yarım yanımızla Kanada yeni yaşam serimize devam ediyoruz, sevgili dostlar ve dost görünenler…
Çok kültürlü, çok dinli ve dünyaya farklı pencerelerden bakan insanların bir arada yaşaması Kanada toplumunun hoşgörülü bir toplumu olmasında büyük bir etkiye sahip.
Biz de okuyucularımızın hoşgörüsüne sığınarak yarım bir yanımızla Ontario gölünün serin havasını içimize çekerken, ruhumuza depoladığımız sokak sanatçılarının ritmik müziğine kulak vererek yönümüzü Yonge ST çeviriyoruz.
Kanada’nın en uzun ve genç olan caddesi sadece iki yüz yıllık bir yaşa sahiptir. Aynı zamanda dünyanın da en uzun caddesi olan Yong caddesi, Toronto’daki Ontario Gölünden başlayarak Cocohrane’de uzanabileceği kadar kuzey noktaya kÍrdıktan sonra Superior gölü çevresinden batıya dönüp Thunder koyuna kadar uzanır. 1896 kilometre olan Caddenin uzunluğu Guinness rekorlar kitabına girmiştir.
Yonge Street her zamanki ihtişamından uzak, maskeli insanların ve evsizlerin insafına kalmış. Kanada’nın en kalabalık ve en uzun caddesi hem yaya trafiğinde hem de araba trafığında en kalabalık caddelerinde biridi. Ancak Korona bütün dünyayı etkilediği gibi Yonge caddesi de etkilemiş durumda.
Korona günlerinde bir çok insanın evde kalıp, işlerini evde sürdürmeye çalıştığı bir dönemde yine de insanlar sokak müzüsyenlerine kulak kabartmaktan geri durmuyor. Aslında sokak sanatçılarını ayrı bir yazıda tekrar değinmek istiyorum.
Kanada’da o kadar yazılacak araştırılacak alan var ki dönem dönem hangisinden başlayacağımı şaşırıyorum. Burada meslek, meslek okulları, Okul denkliği gibi ciddi sorunlar var. Genç insanlar için muazzam imkanlar varken mesleğinin doruk noktasında olan, geldiği ülkede belli bir kariyer elde eden insanlar içinse açıkçası hayal kırıklıklarıyla dolu.
AYDIN MEZARLIĞI KANADA
Bir çok aydın, sanatçı ve eğitmen mesleklerini icra edemedikleri gibi ağır işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Mühendis, avukat ve doktorlar bu alanda en çok zorluk çeken mesleklerin başında geliyor. İnşaat mühendisi amelelik yaparken, üniversite profesörünü Uber’de(Taksi) çalışırken görebilirsiniz. Bulaşık yıkayan bir gazeteci, evlere temizliğe giden doktor veya yemek dağıtımında çalışan bir sanatçıya denk gelebilirsiniz.
Tabii işin iyi yönü şu ki Kanada’da ilgilizce temeli olan her birey kaç yaşında olursa olsun kendi mesleğini yapma olanağına sahip olur. Çok kısa vadede olmasa bile devletin verdiği okul kredisiyle yaşamını idame edip okumayı sürdürebilir. Okul denklik sorununu da bu şekilde çözebilir. Tabi ki çok kolay bir süreç değildir bu ancak sonunda başarı için de çok ciddi bir engelle karşılamaz.
Ancak ingilizce temeli olmayan bireyler için bu süreç çok daha zordur ve belki bin kişiden bir kiş ingilizceyi temelden öğrenip, çok uzun uğraştan sonra yeniden mesleğini yapabilir. Aksi halde o da aydınlar mezarlığına gömülüp yeni bir meslek yapmak zorunda kalır. Menun olup olmaması onun seçimi olmaktan çıkmıştır artık. Kanada koşullarında kol emeğine dayalı bir iş bulmak zorunda yada devlet yardımıyla geçinmek zorunda kalır ki bu da geçim için pek mümkün değil daha önce de dediğim gibi devlet yardımı ancak kira karşılamaya yetecek kadardır ki o da her bölge için geçerli değil; Toronto’da ise neredeyse hiç mümkün değil. Onun için bir çok göçmen, mülteci devlet yardımıyla birlikte günlük, yevmiyeli işler de yapmaktadır. Bu konuda Kanada sistemin de insanları sıkboğaz etmiyor zira onlar da biliyor ki devlet yardımıyla geçinmek mümkün değil.Kanada’da doğal yaşamın bir parçası haline gelen mültecilik ve göçmenlikte yeni meslekler de ediniyorsunuz. Tabii bir de şu var, kol gücüyle çalışan bir işçi iseniz sizin için Kanada cennet olmasa da kesinlikle cehennem değil. Kısaca geldiğiniz ülkede inşaat işinde çalışıyorsanız, yani inşaat işçisi iseniz kısa sürede iş bulma olanağınız çok daha fazla. Bu anlamda diğer mesleklere göre daha kolay iş bulma imkanına sahip olduğunuz gibi, daha iyi para kazanma şansınız da oluyor.
Average Rating