
Bağımsızlık, Amigoların Değil Tüm Kürtlerin Kalp Vuruşları Meselesidir… / Ali CANDAN yazdı.
Son bir kaç gündür basında çıkan haberler sevindirici. RUSYA ve ABD ortak karar almış PYD’yi Cenevreye davet edecekler. Sayın Barzani ile Sayın Salih Müslim’in Erbilde görüşmeleri. Ürkek Kılıçdaroğlunun HDP eş başkanı ile görüşeceğinin açıklanması. Putin’in danışmanı Durin’in Türkiyede havuz basınına röportaj verip. ”Kürdistan kurulursa desteklenmeli. Kürtleri ABD’ye iten bölge devletlerinin uygulamalarıdır” yönlü tespitleri birbiriyle ilintili pozitif gelişmelerdir. Rojava yönetimi değişimi çok iyi okuyup uyguluyor. Rusya Türkiye’yi değişime inandırarak hazırlamaya çalışıyor. HDP Kılıçdaroğlunu değişim için cesaretlendiriyor.
Peşmerge sözcüsü Hikmet Helgurt’ın ”Haşdi Şabi’nin Şengal’e girmesi Irakla bilgimiz dahilinde ve biz çağırdık” açıklaması. Ardından sayın Barzani’nin ise, ABD’li komutanı kabulünde ”Haşdi Şabi İŞİD’e karşı savaşırsa sorun yok. Ama birileri tarafından İŞİD’in yeniden çıkış koşulları oluşturulursa bu büyük bir sorun olur” açıklaması. Üst üste konulduğunda sürecin ne kadar keskinleştiği. Taraflara netleşmeyi, safını belirginleştirmeyi dayattığı. Sabah ayrı akşam ayrı açıklamalarla süreci idare etmenin anlamsızlaştığı. Dün ”PKK Haşdi’yi Şengale getirdi” diye açıklama ve suçlamalarda bulunan KDP ve güney yönetiminin. Bu gün ”Haşdi’yi biz getirdik” diyen açıklamaları. Başkan Barzani’nin ABD’li komutanın yanında Haşdi’yi doğru temelde değerlendirp ”yeni İŞİD’in doğuş koşullarının yaratılması” diye tanımlaması. Değişime en hazırlıksız ve çaresiz yakalanan gel gitler yaşayan gücün KDP ve güney yönetimi olduğunu ortaya koyuyor. Değişim değişmeyeni, yanlışta ısrar edeni ve birliğe gelmeyeni çarpar ve işte böyle çarpıyor. PDK bir nevi çarpılmış halde. Ama bu çarpılma hayırlı bir çarpılma. Böyle birbirine tezat teşkil eden açıklamalarla. Değişim güçleri ile ve değişim karşısında taş kesilen bölgesel statüko güçleri Türkiye, İran ve Irak’la kol kola girerek. Sağa sola savrulma, yalpa yaparak yürüme bu konjoktürde artık mümkün değil. Bu tarz siyaset artık bir iki saat bile idare etmeyi sağlayamıyor. Kararlı ve net olmak gerekiyor. Bölge ateş çemberine dönmüş durumda. Ya Katar gibi değişime direnir birden bire şeytan ilan edilip afaroz olursun. Yada değişip dönüşerek doğru yerde doğru zamanda durmayı bilirsin. Hem orda hem burda durmak kılıç keskinliğinde ki sertlikte yaşanan bu süreci kaldırmaz. Sözde bağımsızlıkçı amigolara soruyorum ”hani PKK İran ve Irak’ın piyonuydu. Haşdi’yi Şengale getirmişti.” Bu suçlamalar artık kargaları güldürür. Tüm taraflar artık birbirini suçlamayı bir kenara bırakacak.
Ebu Leyla’nın Şahadet yıldönümünde KDP’nin yayınladığı mesaj’da ilişkilerde yaşanacak baharın müjdecisi. Denebilir ki böylesi küçük bir jestten bahar çıkarmak doğrumu. Evet doğru Kürtler arası ilişki de birliğe, bahara ihtiyacımız var. Jest küçük ama içeriğinde ki mesaj çok büyük. Ve tam da şimdi Kürtlerin birlik baharının başlangıcı sırasında yayınlanması çok anlamlı. Aynı içerikteki mesajların PKK’den de gelmesi gerekiyor. Kürtlerin demokratik kriterleri öncelikle kendi aralarında işletmesi gerekiyor. Birbirlerine saygı, tahammül ve birbirini kabul etmeyi bilmeleri gerek. Sonra demokrasi kriterlerini dıştan bekleme ve dayatmaları gerekiyor.
KDP Irak parlemento sözcüsü ”resmi düzeyde Irak’a herhangi bir referandum başvurusu yapılmadığını. Bunun gelecekte çok büyük bir sorun olacağını” söylüyor. Bu çok doğru ama KDP referandum için dönüp partilere sesleniyor. Oysa kapısına kilit vurduğu parlamentoyubehemhal açıp o parlamenterlere referandumu sormalı. Çünkü o zaman yaptığı doğru ve meşru olur. Bu konuda herkes doğruyu dayatmalı. Partizanlık yapmamalı. Kürdistan’ın bağımsızlığı sahte bağımsızlık amiğolarının değil. Tüm Kürtlerin kalp vuruşları meselesidir
Ali CANDAN-Teletex News
Average Rating