Trump’la Erdoğan’ın Hayırlı Olsun Görüşmesi, Ya Kamikaze Ya ABD Gözetiminde Ankara ve Rojava Merkezli Yeni Kürt Türk Barış ve Çözüm Süreci..!

Read Time:4 Minute, 47 Second

Trump’la Erdoğan’ın Hayırlı Olsun Görüşmesi Ya Kamikaze Ya ABD Gözetiminde Ankara, Rojava Merkezli Yeni Kürt Türk Barış ve Çözüm Süreci..!

IMG_2861

Küçük veya büyük olsunlar hiç farketmez. Sorun yada sorunların, yadsınması, yok sayılması, inkar edilmesi, rededilmesi ve kabul edilmemesi halinde büyüme özelliği vardır. Bu yönüyle sorunlar tıpkı küçük bir kartopuna benzerler. Sorunun varlığını ve çözülmesi gerektiği gerçeğini kabul etmemek.

Tıpkı küçük bir kartopunun aşağıdan uçurumun tepesine doğru fırlatılması demektir. O küçük kartopu uçurumdan aşağıya doğru hızlı bir şekilde yuvarlanarak büyür ve bir çığa dönüşerek fırlatanın üzerine çöker. Sorunlar kabul edilmedikleri, sorunlara makul ve mantıklı bir çözüm geliştirilmediğinde tıpkı kartopu gibi büyür ve sorunun sahibinin üzerine düşerek sorunu çözmeyenleri çözer ve ezer. Türkiye’nin beka yani varlık, yokluk sorunu haline getirdiği genelde Kürt özelde son 6 yıldır Rojava Kürdistan’ı sorununun. Red, inkar, asimilasyon ve imhacı politikalarla çözülmemesinin. Kürt ve Kürdistan sorununun yıllar içinde tıpkı bir kartopu gibi nasıl büyüdüğü. Son üç dört yılda çığa dönüşerek,Nasıl da Türkiye’nin üzerine çöküp, İnkar ve imhacı Türkiye’yi ekonomik, siyasi, diplomatik ve askeri olarak nasıl çökertip, ezdiği ve nefessiz bıraktığını, Türkiye yönetimini çıldırtıp, irrasyonel bir hale getirerek, Tüm dünya ile karşı karşıya bıraktığı, duvara toslattığı gerçeğini artık bilmeyen kalmadı.

”Kürd’ü, Kürd ve Kürdistan sorununu sınır tanımadan tüm parçalarda bitireceğim. Kuzeyi, Güneyi, Rojava’yı yerle bir edeceğim diye vahşi ve kör bir çaba sergilerken. Rojava Kürdistan’ını bu bitmez kin, nefret, kıskançlık politikalarıyla nasıl özgürleştirdiği. Rojava’nın son 2 yılda ruşeym, özerk kantonal yönetim düzeyinden. Bu akıl almaz kör Kürt düşmanı, karşıtı politikalarla nasıl yarı resmi bir devlet haline getirildiği. Topal Perinçek, ırkçı ve kafatasçı Bahçeli zihniyetiyle. Kürd’ü çivi kendilerini çekiç görme özürlü, handikap bakış ve aynı kulvardaki aptalca, böbürlenmeci, bakar kör ve kof kabadayı politikalarla kol kola girip. Kürt düşmanlığı yaparak diyalektiğin şaşmaz bir kuralı işletildi ve hala akılsızca işletiliyor. İşleyen karşıtların birbirini yadsıması ve geliştirmesi kuralı gereği. Türk devlet düşmanlığı, Kürtlere karşı uygulanarak büyüdükçe. Kürt özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini de ters orantılı bir biçimde büyütüyor.

Kürt özgürlük mücadelesi büyüyüp geliştikçe. Tarihi önemde büyük mesafeler alarak mevziler kazanıyor. Uluslararası arenaya çıkıp uluslararası toplum tarafından tanınıyor. Meşru ve saygın bir güç olarak dünya siyaset sahnesinde yerini aarak ciddileşiyor, ordulaşıyor, yarı federal devletini ilan ediyor. Buna mukabil Türk devlet yönetimi uluslararası toplumda, saygınlığını, gücünü, ciddiyetini, etkisini ve caydırıcılığını yitiriyor. Buna en son örnek Erdoğan uçakla 12 saat uçup ABD’ye Trump’u ziyaret etmeye gidiyor. Trump Erdoğan’la sadece 22 dakika görüşüyor. Tarafların ortak basın açıklaması. Trump,un diplomatik kısa nezaket sunumu. Mac Chart’i örneği ile Türkiye ve askerleriyle ilişkimiz Korede çok iyiydi diyor. Erdoğan’ın Turump’un ardından söz alıp okuduğu uzun ve öldüren inkârda ısrarı. İronik bir biçimde Rojava Federasyonunun Hayırlı ve uğurlu olsun tebrik ve kutlamasıydı.

Gerçeklerden bu kadar kopuk, özgücünü bu kadar abartma. Kendini bu kadar aşırı şişirme. Dünya siyasal tarihinde çok ender yaşanmış bir vakadır. Sonuda hep hüsran olmuştur. Trump görüşmesinin eski deyimle söylersek zarfı. Yani kısacık sürmesinin gösterdiği mazruf yani içeriği Türkiye’nin istek, talep ve beklentilerinin görüşmede değil etraflı değerlendirilip, nokta konularak bitirilmesi. Gündeme bile gelmediğini gösteriyor. Peki bu görüşme niçin yapıldı. Trump, Erdoğan’a 20 dakika ayırarak dünyada ceset haline gelip siyasi meftaya dönüşen liderliği ve iktidarına. Kısa bir dokunmayla adeta ruh üfledi. Elindeki paha biçilmez Reza Zarrap kozunu. Erdoğan’la daha Türkiyede başlayan pazarlıklarla çok mükemmel değerlendirerek. Rojava’yı resmi olarak silahlandırma, siyasal düzeyde tanıma, ilişkilenme ve İran’a karşı girişeceği büyük savaşta Türkiye’yi Erdoğan üzerinden yanına almayı garantilemiş ve Erdoğan’a beyaz saray davetini göndermişti.

Türkiye de bin kişi ve kurumu ikna edeceğine bir kişiyi ele geçirerek ikna edip onunla çalışmak. ABD’nin çalışma prensibine dayalıdır. Tüm ortadoğu yönetimleri bu tarz bir ilke üzeridir. İşini bir kişiyle gördükten sonra günü gelince o kişiyi ya deliğe süpürmek yada ipe çekmek işten bile değil. Erdoğan Türkiye’sinin elinde iki seçenek var. Ya Kürd’e ABD’de Türk kamuoyu için sergilenen tiyatro da ilan ettiği gibi büyük kaybettiren kör Kürt düşmanlığına ölümüne devam. Yada aklı selimin hakim olacağı yepyeni bir sürecin başlatılması. Yani Kürd’ü düşman görmekten vazgeçip. Kürde ve her ne şekilde tecelli edecekse etsin Kürd’ün özgür iradesine saygı duymak. Tüm Kürt siyasi parti liderleri, vekilleri, belediye başkanları ve siyasiletçilerini rehin tutmaktan vazgeçmek. sayın Öcalan, Salih Müslüm ve Demirtaş başta olmak üzere Kürt hareketlerinin liderleri ile Kürt sorununu özgür ve eşit koşullarda çözme görüşmelerininin zeminini yaratmak.

Öyle PYD’li, HDP’li, PKK’siz sahte çözüm süreçleriyle değil. Kürt siyasi hareketinin tüm bileşenleri ve Rojava meşru yönetimi ile. ABD’nin gözlemciliği altında yeni bir Kürt sorununun silahtan arındırılmış sivil siyasi çözümü. Kirli savaşın barışını arayışı sürecini başlatmalıdır. Bu süreç artık ne sadece imralıda nede sadece Türkiye ve Kürt siyasi hareketi arasında yürütülebilir. Yeni Kürt-Türk barışı ve Kürt sorununun çözümünü arayışı süreci. Ankara, Diyarbakır, Rojava Kobani merkezli olarak. ABD’nin yakın gözetimi ve denetiminde yürütülebilir. Geçmiş çözüm süreçlerine etkide bulunan Erbil’in yerini. Yeni çözüm sürecinde Rojava Kobani’nin daha etkin bir biçimde alması kaçınılmazdır. Türkiye ya bu fırsatı Türk kamuoyu, basını, Tüsiad’ı ve geniş bir yelpazede yer alan büyük bir toplum kesiminin isteği doğrultusunda bu temelde değerlendirecek. Yada çok büyük bir Kürt savaşını göze alarak. Deyim yerindeyse harakiri yaparak intihar edecek. Kamikaze saldırılarıyla Rojava’yı, Şengali, Kandili havadan vurarak cehennemin kapılarını ardına dek açacak. Açtığı cehennem kapısından fışkıran alevler Kürtleri yalayıp yaksada. Cehennem kapısından içeriye kendisi girecektir.

Kürtler bu süreçte onurlu ve haklı bir gururla dik durmayı bilmelidir. Sıkışan ve iflas eden politika Türk devlet aklı ve politikasıdır. Kazanan ve üstün gelen Kürt özgürlük hareketinin aklı ve politikasıdır. Yenemediğin bileği öpmek bir Türk geleneğidir. Bu kabarmalar, sert oğlan görüntüleri. Özünde yenilginin, acizliğin ve çaresizliğin gizlenmesinden başka hiç bir şey değil. Kürt özgürlük hareketinin çizgisi galebe çalmıştır. Erdoğan’a Trump, kulağının ve Türk kamuoyunun duymak istediği yarım elma gönül alma misali ”PKK terör örgütü” gibi bir kaç güzel söz ederek. Tüm isteklerini dikte ve kabul ettirerek gerisin geri yollamıştır. Zaten öncü grup olarak ABD’ye giden Kalın, Fidan ve Akar bu görüşmenin tüm mizansenini ABD yetkilileriyle hazırlamıştı. Erdoğan ve Trump bu rolü oynadı.

 

Ali CANDANTeletex News24

About Post Author

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: