​Yeni Bir “Devrimci Anadolu Halkı” Yaratmak 

Read Time:2 Minute, 51 Second

Referandumda yaşananlar ve “kazandım” diyen şahsın “atı alan Üsküdar’ı geçti” açıklaması sonrası Şengal ve Qerecx yapılan saldırı yakın geleceğin karakterinin nasıl bir durum alacağı konusunda yeterince ipucu veriyor. Türkiye Ortadoğu’nun pıtrak ve diken tarlasına sokulmak isteniliyor. AKP iktidarı aklıselim tüm insanların yüreğini ağızına getirecek yeni bir serüvene soyunmuştur. Atılan adımlar ve girişilen serüven sadece girilen girdabı halktan gizlemek için değil aynı zamanda Ortadoğu’daki sorunları tırmandırmak ve yaşanan itilafları derinleştirmeyi de amaçlamaktadır. Referandumdan sonra saldırıların artmasının ve saldırgan bir üslubun doruğa çıkmasının en önemli nedenlerinden biri “halifenin” gücünü ve “kararlığını” gösterme şovudur.  MHP’lilerin bir zamanlar dillerinden düşürmediği “Bir gece ansızın gelebiliriz” türküsünü şimdi Rojava’yı hedef alarak söylemesi aynı zamanda ABD, AB ve Rusya gibi küresel güçlere “ben Kürtleri imha edeceğim” ve demokratik bir Arap hareketine de izin “vermeyeceğim” mesajıdır. Bu anlamda Peşmergelerin vurulması tesadüf değil.

Neçirvan Barzani’nin Saraylarda ağırlanması bu gerçeği değiştirmeye yetmiyor. Saldırılarla hem tüm Kürtlere gözdağı veriliyor, hem de “Arap Aleviler”e ve demokratik Arap hareketine Kürtlerle “işbirliği yaparsan” senin de akıbetin bu olacaktır mesajıdır. 

Bundan sonra “Arap Alevilere” yönelik saldırıların artması bir sürpriz olmayacaktır. “Arap Alevileri” ile Arap halkları arasına kama sokulmaya çalışılacaktır.  “Arap Alevileri” ve demokratik hakları savunan tüm Araplar ile “düzen yanlısı Araplar” arasında gerginliği artıracaktır. Kuzey Suriye federasyonu sınırlarında içinde uluslararası gazetecilerin de olduğu “Medya Bölgesinin” vurulması, üç batılı gazetecinin de olduğu medya mensubunun öldürülmesi saldırının ne kadar pervasız olduğunu göstermeye yetmektedir. Bilindiği gibi uluslararası hukuka göre “Medya Alanları”nın vurulması “savaş suçu”  sayıldığı halde bu yapılmıştır.

Kürtler açısından bakıldığında dikkate düşen: Ezidi Kürtler çok uzun bir zamandan bu yana belki de politik yaşamlarında ilk kez bu denli kararlı ve politik içerikli bir duruşla “ölü toprağını üstünden atmış”, mücadele dolu bir ruhla hem kendi “lokal” talepleri için hem de tüm Kürtlerin demokratik birliği için mücadeleye soyunmuş olmalarıdır.

Bu durum, hem “klasik Kürt politik” yapılarını korkutuyor hem de tüm Kürtler ile “batı dünyası” arasında bir katalizör işlevi göreceğinden, başta AKP iktidarı olmak üzere gerici bölge devletlerini de tedirgin ediyor. Ezidi Kürtleri sindirmek, demokratik isteklerini boğmak ve onları Klasik Kürt partilerine geri döndürmek için kolar sıvanmıştır. Bu tespitin altını çizmek gerekir.

Suriye Demokratik Konseyi Eş başkanı İlham Ahmed, “… Bizim siyasi ve askeri liderliğimiz PKK’nınkinden tümüyle ayrıdır” demesine rağmen “Qerecx”  başta olmak üzere Kuzey Suriye topraklarının hedef tahtasına konulması hem demokratik bir Suriye’nin oluşumunu önlemeye çalışmak hem de Ortadoğu halklarının geliştireceği yeni birlikleri engellemek içindir. Dikkate alınması gereken önemli bir başka nokta da: Kürtlerin demokrasi hareketi, Kürtlerin olanakları ve özverileriyle gelebilecekleri en üst noktaya gelmiş  bulunmaktadırlar. Bundan sonraki yeni demokratik mevzilerin kazanılması ve demokratik Ortadoğu halklarını “geometrik” olarak güçlenmenin yolu; Türklerin, Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin kendi demokratik hakları için mücadele sahnesine çıkmaları ve Kürtlerle oluşturacakları eşit ve demokratik birlikteliklere yeni mevziler kazandıracaktır. Bu olguyu yakından takip eden AKP iktidarı saldırının dozunu yükseltiyor. Kürt kazanımlarının hedef alınmasının bir nedeni de budur. Metropol kentlerdeki hoşnutsuzluğu sindirmek ve “Fırat’ın batısında” gelişebilecek devrimci bir kabarmayı daha doğmadan boğmak için Kürt coğrafyasında yeni savaş ocakları kuruluyor ve Türkiye yeni maceralara sürükleniyor.

Artık “Türk halkının” uyanmasının zamanı gelmiştir. Tarihinde bu halk belki ilk kez “kendisi için halk olmanın” nesnel şartlarını yakalamıştır. Yeni bir devrimci “Anadolu Halkı” yaratmak, Türk halkının kendisi için ne kadar halk olacağı ile doğru orantılı olacaktır. Türk, Arap, Ermeni… halkları, ya kendi özgün talepleriyle, demokrasi ve özgürlük bayrağını en yüksekte dalgalandıran Kürtlerin yanında yer alacak, ya da ırkçılığın cenderesi altında inlemeye devam edecektir. Sağır olma, kör olma, dilsiz olma, düşüncesiz olma!

Ömer Ağın Teletex News24

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: