Read Time:2 Minute, 57 Second

Avrupa ile ilişkiler sil baştan mı?

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin (AKPM) bugünkü oturumunda ‘Türkiye’deki demokratik kurumların işleyişi’nin yeniden 2004 yılı öncesinde olduğu gibi denetime tabii tutulacağına ilişkin sonuç çıkacağı belirtiliyor. Türkiye’den komisyon görüşmelerine katılan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kükçü AKP’lilerin bazı komisyon üyelerine kararın ileri bir tarihe ertelenmesi için ‘Komisyonu terk ederiz’ tehdidinde bulunduğunu ifade ederek, oturumun ötelenmesine imkan olmadığını; kararın geçeceğinden şüphe duymadığını söyledi.

Fransa’nın Strazburg kentinde 24-28 Nisan günlerinde gerçekleşecek olan AKPM Genel Kurulunda ‘Türkiye’deki demokratik kurumların işleyişi’ konulu bir rapor ele alınacak.

AKPM Genel Kurulunun Türkiye raporuna ilişkin olarak yapacağı oylamadan 2004 yılı öncesinde olduğu gibi, Avrupa Konseyi tarafından daha sıkı bir şekilde denetlenmesi kararının çıkacağı belirtiliyor. Türkiye eğer 2004 yılı öncesine dönerse Ermenistan, Azerbaycan, Moldova, Bosna-Hersek, Gürcistan, Moldova, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna gibi AKPM tarafından denetim sürecinde olacak. Bu karar; alınırsa her ne kadar Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu farklı şeyler olsa da; Türkiye’yi AB ile müzakereleri konusunda sıkıntıya düşürebilir.

Avrupa Konseyinin en eski üyelerinden Türkiye’de “Demokratikleşme alanında sorunlar bulunduğu ve insan hakları ihlallerinin devam ettiği” gerekçesiyle denetim süreci 1996’da başlatılmıştı. 2000’li yılların başlarındaki çeşitli reformların ardından 2004’te çıkarılmıştı. Türkiye 13 yıldır “denetim sonrası diyalog süreci” içerisinde. Peki diyalog sürecine nasıl geçildi? Dışişleri Bakanlığının resmi internet sitesinde şöyle açıklanıyor: “Ülkemizde kapsamlı anayasa değişiklikleri ve reform paketleri kabul edilmiş, Medeni Kanun ile Türk Ceza Kanunu’nda değişikliğe gidilmiştir. Bu bağlamda, AK ile iş birliği içinde, özellikle ölüm cezasının kaldırılması, işkenceyle mücadele, ceza ve tevkifevi reformu, düşünce ve ifade özgürlüğü, dernek kurma ve toplanma hürriyeti, din özgürlüğü, yargının işleyişi, sivil-asker ilişkileri, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ve yolsuzlukla mücadele gibi alanlarda kaydedilen önemli ilerlemeler, AK nezdindeki konumumuzu güçlendirmiştir.”

‘KARARIN ÇIKACAĞINDAN ŞÜPHEM YOK

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kükçü, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinden Türkiye için denetim kararının geçeceğinden emin olduğunu söyledi.

Komisyon görüşmelerine katılan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kükçü AKP’lilerin bazı komisyon üyelerine kararın ileri bir tarihe ertelenmesi için ‘Komisyonu terk ederiz’ tehdidinde bulunduğunu ifade ederek, oturumun ötelenmesine imkan olmadığını, kararın geçeceğinden şüphe duymadığını söyledi.

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kükçü, üyeler arasında bu raporun onaylanması konusunda görüş birliği olduğunu ifade ederek “Bu onaylama için oturuma katılanların yarıdan bir fazlasının oyu yeterli. Kaldı ki bir önceki oturumda neredeyse üçte ikiye yakın bir oylama çıkmıştı. O nedenle bu karar oylanacak ve kararın geçeceğine dair şüphem yok” dedi. Kürkçü’nün gazetemize yaptığı açıklama şu şekilde: AKP’liler, komisyonun grup başkanlarına, Türkiye’nin gözlem sürecine iadesi söz konusu olursa, genel kurulu terk edeceklerini söylemişler. Eğer terk edeceklerse kendi bilecekleri şey. Oturumdan çıkmak mı yoksa Avrupa Konseyinden çekilmek mi kastettikleri, bunu bilmiyoruz. Fakat komisyondan çekilmek gibi bir tehdidin ciddiyeti olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Avrupa Konseyinden çekilmek bütün Avrupa kurumlarından çekilmek anlamına gelir. Buna, bir günde hükümetin kendisi de karar veremez. Biz burada Meclis kararıyla duruyoruz. Hükümet kararıyla bulunmuyoruz.

TÜRKİYE’YE ‘HUKUKA UY’ DENİLECEK

2004 yılına dönülmesine ilişkin karar alınırsa, muhalefet açısından olumsuz olacağını düşünmüyorum. Çünkü; Türkiye’ye ‘hukuka uy’ denilecek. Örneğin, Avrupa Konseyi “Hayır oyları evet oylarından fazla çıktığı halde, evet kazandı. Seçimlerin eşit ve adil koşullarda yapılmasına saygı göster. OHAL’i de uzatma. İnsanları üniversitelerden atma. Binlerce insanı işsiz bırakma” demiş olacak. Muhalefetin aylardır söylediği şey; Türkiye muhalefetini destekleyen bir karar olacaktır. Bunun da olumsuz bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Hükümet istediği kadar yaygara yapsın. Yalan mı? Hükümet seçimleri gasbetmedi mi? Yapılan manevi ve siyasi önemi olan bir karardır. İktisadi bir şey değildir. İktisadi ekonomik idareye ilişkin bir şey ortaya koymamaktadır.

Türkiye’ye “Demokrat bir ülke olmak istiyorsan senin yaptıkların böyle anılmana izin vermiyor. O nedenle kendini topla” demektedir.