
Kadir Dağhan yazdı: ÖZGÜRLÜK ONURDUR VAZGEÇİLEMEZ.
Onursuz da yaşana bilir. Kişiliksizlik kabul edilmişse problem değildir. Bu durumda ahıra bağlanmış her hangi bir hayvan gibi geleceksiz bir yaşama itiraz edilmesi de beklenemez zaten. Sahibim beni bağlamış ama suyumu, yemimi veriyor, çok şükür de denilebilir. Onursuzca bir hayat sürer gider, bıçak boynuna inene kadar. Bu şekilde yaşamak isteyen insanlar da ola bilir ki vardır ve de sayıları az değildir. Bağlanmak, boyun eğmek onlara dokunmaz. Kaderlerinde ne varsa, ne yazılmışsa ve nasıl takdir edilmişse öyle olacaktır.
Özgür insanın anarşistliği de tam burada başlar işte. Özgürlüğü onun onurudur çünkü. Onursuzluk yaşamların en kötüsüdür. Bu yüzden hiçbir özgürlükten taviz vermez. Bedeli ne olursa olsun. Zira bilir ve inanır ki: Özgürlük celladın baltasını nasıl bileyleyeceğini tartışmak değil, o baltayı ret etmektir. Aslanın pençesinin altında ceylanın yanında ola bilmektir. Herkesin beyaz dediğine siyah diye bilmektir. Tek başına kalmayı göze ala bilmek, gerektiğinde vazgeçebilmektir. Güçlüden değil haklıdan yana olmaktır. Zira onurlu olmak bunu gerektirir. Onuruna sahip çıkmak da en büyük ÖZGÜRLÜKTÜR. Bedeli ne olursa olsun onurla atılan her adım, yaşanan her acı özgürlük ideallerine doğum sancıları olur. İnsanlık tarihi böyle yazılmaktadır çünkü.
Unutulmaz bir filmdir. Başrollerin de PELE, Slveyster STALLONE, Michael CAİNE
gibi birçok ünlü futbolcu ve artistin oynadığı “ÖZGÜRLÜĞE KAÇIŞ.”…Tüm diktatörlerin yaptıklarını gizlemeleri ve meşrulaştırmaları için sınır tanımadıkları propaganda yöntemlerine karşın ölümleri göze alarak verilen onur mücadelesini anlatan örnek bir baş yapıttır…
Sözüm ona dünyaya NAZİ gücünü, üstün alman ırkını göstermek için tüm basını propaganda araçlarını da kullanarak Alman takımına karşı esirlerden oluşan bir takımla maç düzenlenir. Öyle bir propaganda harekâtı başlatırlar, öyle bir hava estirilir ki maç değil de ülkenin ölüm kalım meselesidir. Tüm imkânlar seferber edilir, insanlar stadyuma yığdırılır.
Bir yanda tüm dünya ya kafa tutan, yedi düvele karşı savaşan, yenilmez armada Naziler, karşılarında ise esirler değil de dünya karması vardır sanki. Esir takımın hesapları başkadır oysa. Onlar maçı bir firar şansı olarak görür ve buna göre planlar yaparlar. Tribünlerde Hitler başta olmak üzere tüm iktidar yerini alır. Propagandalara uygun olarak maç başlatılır. Ancak maçın gidişatı Nazilerin tüm planlarını bozar. Esirler maçı özgürlük mü, onur mu ikileminde onur mücadelesi olması gerektiğine karar verirler. Bu güçle sahaya çıkar, kurguyu ters yüz ederler. Hitler gururunu, kibrini hakemlere, tehditlere rağmen sahaya adeta gömerler. Yaşayacakları işkenceleri bilirler ama hiç önemi yoktur. Onur mücadelesini kazanmışlardır ve başları diktir artık.
En büyük özgürlüğün ONUR olduğu bilinci ayağa kalktığında hiçbir celladın, tiranın, silahın hükmü yoktur. En büyük onur ise tüm inkârlara yasaklara karşı SET ola bilmektir. Tek değil tüm dillerden SELAM OLSUN set onlara.
Kadir Dağhan–Teletex News24
Average Rating