Recep Maraşlı yazdı :CİNAYET TASARLAMAKLA İNSAN KATİL OLUR MU?

Örnekse Agatha Christie teyzenin, insanın aklına gelmeyecek kadar çok cinayet tasarladığını ama bunların birini bile uygulamak yerine yazmayı denediği için, ömrünü mücrim bir yaşlı olarak hücrelerde tüketmek yerine, dünyanın en ünlü ve zengin yazarlarından biri haline gelmesi ne kadar ilginç değil mi?

Oysa bu kadar çok ayrıntılı ve ince cinayetler tasarlayan birinin, sadece bunu yazmakla yetinse bile bu kurgulardan hoşlanan katil ruhlu birisi olduğu söylenemez mi? Romanların sonunda katilin yakayı ele vermesi ise, Agatha teyzenin ne kadar zekice cinayet planlarsa planlasın sonunda yakalanabileceği korkusunu yansıtıyor olamaz mı?

Eh bir başka açıdan da bakınca, toplumsal ve ulusal özgürlük vb. gibi ütopyaları durmadan dile getirip yazan şair, romancı, gazeteci, mizah yazarı bir dolu insanımızın, bunları sadece yazmakla yetindikleri halde hapislerde çürüdükleri bir ülkedeyseniz, başka ülkelerde bir cinayet tasarımcısı yazarın neden bu kadar itibar gördüğünü elbette merak eder ve hatta kıskanırsınız.

Bu kadar çok cinayet tasarladığı halde kimse Agatha Christie’nin bir seri katil olduğunu düşünmez. Teori başka pratik başkadır.

Katillerin yüzlerinden belli olduğu gibi bir algı da yanılgılıdır. Çoğunlukla dışlanmak istenen toplumsal tabakaları, etnik-kültürel kimlikleri kriminalize eden bir imaj mühendisliğinin sonucudur bu.

Resmi olarak 60 cinayetten yargılanan, kendisinin de en az 20 tanesini kabullendiği ve anlattığı bir koğuş-ranza arkadaşım vardı cezaevinde. Gerçekten de kendisinin bu kadar çok insan öldürdüğünü öğrendiğim gün o gece çok tedirgin uyumuştum. Kendimden korktuğum için değil, iki ranza ötemde en az 20 kişiyi soğukkanlılıkla öldürmüş biriyle nasıl birlikte kalabildiğim, yiyip içebildiğim, şakalaşabildiğim, bunun garip bir ahlaki kişisel bir muhasebesiydi beni uyutmayan.

İnanılması bile güç ama bu insan kendisi itiraf etmese asla bu kadar çok ve üstelik tasarlayarak cinayet işlemiş olabileceğine kesinlikle ihtimal vermezdim. Son derece duygusal, nüktedan, yardımsever ve çocuk gibi vara-yoğa küsebilen birisiydi

Olmaz demeyin, gerçek bu…

Orhan (Kotan) Abi de Ankara Merkez Kapalı’da, karısını öldürmüş, kesmiş, kazanda pişirmiş, sonra da buzdolabında saklamış „entelektüel“ bir katille kaldığını anlatmıştı.

İnsanların karanlık yüzü tahminimizden daha derin…

Recep Maraşlı Teletex News24

About Post Author

Recep Maraşlı

recepmarasli1@gmail.com

Happy

0 0 %

Sad

0 0 %

Excited

0 0 %

Sleepy

0 0 %

Angry

0 0 %

Surprise

0 0 %