
Mazhar ÖZSARUHAN Yazdı: BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başkanlık sistemi, devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükûmet etme ve devleti yönetme esasına bağlı siyasi sistemdir.
Öngörülen başkanlık sistemi ABD’de uygulanan sistem gibi değildir. Burjuva demokrasisi ile içselleşmemiş bir yapısal sistemde seçim yasası, siyasi partiler yasası, yargı reformu, ifade ve özgürlüklerin korunması vb. gibi alanlarda gerekli reformların sık sık kesintiye uğraması nedeniyle ABD anayasasının aynısını kopyala-yapıştır misali söz konusu olsa bile kâğıt üzerinden öteye gidemezdi. Çünkü burjuva demokratik devrimini tamamlamamış bir ülkede yani bizim gibi sömürge tipi bir ülkede 1960’lı yıllarda Fransız anayasasını aynen kopyala yapıştır yaptık, sonuç olarak o anayasa başımıza yıkıldı. “Güçler Ayrılığı” ilkesi çalıştırılmadı, çünkü bizim için muallak bir terim olmaktan öteye gidemedi.
Üçüncü dünya ülkelerinde totaliterleşme sonucu askeri darbe çağrışımı sıkça görülen bir olgudur. Ülkenin kaderini kendi çıkarlarına göre dizayn eden emperyal güçlerin otoriterleşen başkanlara zaman içinde söz dinletemedikleri durumlarda başka alternatiflere başvurdukları sıkça görülen bir yöntemdir. Darbeyle kendisine daha iyi kulluk edecek alternatifler tükenmiş değildir. Aşağıda saydığım başkanlık sistemiyle yönetilen tüm ülkelerde darbelerde kesintiler yaşanmamıştır. Bu tip ülkelerde güçler ayrılığı olmaz, denge denetimi mekanizması çalışmaz, yasama yoktur, güçlü bir yargı yoktur, çok partili sistem yoktur, meclisin veto hakkı yoktur, bağımsız medya yoktur, otoriter rejim vardır.
Başkanlık sisteminin uygulandığı bu tip ülkelerde yolsuzluk, otoritenin kötüye kullanımı, nepotizm (adam kayırma), diktatörlük, demokrasi ve çoğulcu karşıtlığı uygulamalar, yasama ve yargı organlarına keyfi atamalar, yönetimde alışılagelmiş dengenin bozulması, yürütmenin tek elde toplanması, rüşvet, irtikâp, hırsızlık, demokratik denetimlerin keyfiyete dönüştürme gibi olgular en çok görülen ve gündelik haline gelmiş yönetim içi uygulamalardır. Bu sistemde üst düzey atamalar, veto, yüce divan yargılanması gibi yasama ile başkan arasında fren ve denge aracı çoğu kez başkanlık mevkiini işgal eden kişi lehine dengelenmektedir.
Bu sisteminin en tanımlayıcı özelliği yürütmenin nasıl ve ne şekilde seçildiğidir. Parlamenter sistemden ayıran temel özellik, yürütme organı ile ilgilidir. Parlamentarizmden farklı olarak yasama ile yürütme iç içe geçmiş durumdadır.
Belli bir başkanlık süresi mevcuttur. Seçimler, kurgulanmış tarihte yapılır. Güvensizlik oyu ile hükümet düşürülüp erken seçimler düzenlenemez.
Yürütme erki tektir. Kabine üyeleri devlet başkanıyla birlikte çalışır. Başkan, kabine üyeleri, ordu ya da yürütme erkinin herhangi bir çalışanını doğrudan atama ve yönetme hakkına sahiptir. Oysa hâkimleri feshetme veya emir verme gibi bir yetkisi olmamakla birlikte bizde getirilen sistemde böyle bir engel konulmamıştır.
Yasama ve yürütmenin ayrıldığı yönetimlerde herhangi bir suçtan ceza giymiş mahkûm ve suçluları affetme veya cezalarını hafifletme ABD gibi ülkelerde olmakla birlikte, bizim gibi ülkelerde yasama ve yürütme ayrılmadığı için başkan isterse istediği mahkûmun, mahkûmiyetine son verebilir. Temel ayırt edici özellikleri de halk tarafından seçilmesi, yürütme organının kendisi olması, yürütmenin, yasama makamı olan meclisin güvenine dayanmamasıdır.
Başkanlık sistemi ile yönetilen 47 ülkenin 46’sında ve yarı başkanlık sisteminin hâkim olduğu 19 ülkenin 17’sinde görülen olumsuzlukların bazıları aşağıda sıralanmıştır.
• Anayasal olarak stabil olmaması nedeniyle ülke otoriterleşmeye sürüklenmiştir. ABD dâhil olmak üzere sistemin demokratik olmadığı 2008 yılında yayınlanan Bad for Democracy kitabında Dana D. Nelson tarafından durumun vahameti kaleme alınmıştır.
• Yasama meclisinin kaderi başkanın iki dudağı arasındadır. Dilediği zaman keyfi olarak meclisi feshetme yetkisine sahiptir. Bu da kuvvetler ayrılığının başkanın lehine otoriterleşmeye götüreceği kesindir.
• Ülkeyi kargaşanın içine sürükleyen bir devlet başkanı görevi dolmadan görevinden alınamaz. Görevinden alındığını hissettiği anda da onu görevden alacak yasama meclisini feshedebilir.
• ABD dışında tüm siyaset bilimcilerin ortak görüşleri de istikrarlı bir yönetimin sergilenemediği yönündedir.
• Devlet başkanı muhalefet partilerini marjinalize etmekle yetinmeyip, kendi partisi içindeki hizip gruplarını da etkisiz hale getirebilir (Türkiye’de iki parti kalacaktır).
• Çok büyük yetkileri tek bir kişide toplamanın olumsuz etkisi zaman içinde kendisini gösterir. Bizde getirilen sistemde başkan isterse ülkeyi savaşın eşiğine sürükleyebilir. Meclise kabul ettiremediği durumlarda fesih yetkisini kullanabilir. Örneğin Ekvador siyasi tarihinde bazı devlet başkanlarının yasama meclisini görmezden geldiği ve hatta bir devlet başkanın meclise göz yaşartıcı bomba attırması sıradan haber haline gelmiştir. 1979-1988 arasında devlet başkanlığı yapan Ekvadorlu, yürütme-yasama çatışması içinde kalıcı bir kriz atmosferi oluşmuştur. 1984 tarihinde devlet başkanı Meon Febres Cordero, meclis tarafından atanan Yargıtay üyelerinin koltuklarına oturmalarını engellemiştir. Brezilya’da devlet başkanları meclisin hiçbir söz hakkı bulunmayan yürütme kolları oluşturup, hedeflerine ulaşmayı denemiştir. 2008 tarihli Bad for Democracy adlı kitapta başkanın görevini kötüye kullanarak, vatandaşların başkana adeta ibadet ettiğini belirtmiştir. Üçüncü dünya dediğimiz bağımlı ve sömürge tipi ülkelerde devlet gücünü elinde bulunduran başkanların tamamı bu gücü keyfiyete dayalı yürüttüğü ve kötüye kullandığı gözlemlenmiştir.
TAM BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜLKELERİ
• ABD
• Afganistan
• Angola
• Arjantin
• Belarus
• Benin
• Bolivya
• Brezilya
• Burundi
• Dominik Cumhuriyeti
• Ekvador
• El Salvador
• Endonezya
• Filipinler
• Fildişi Sahili
• Gambiya
• Gana
• Gine Bissau
• Guatemala
• Güney Kore
• Haiti
• Honduras
• İran
• Kazakistan
• Kenya
• Kıbrıs Cumhuriyeti
• Kolombiya
• Kosta Rika
• Liberya
• Malavi
• Meksika
• Nikaragua
• Nijerya
• Panama
• Paraguay
• Peru
• Seyşeller
• Sierra Leone
• Sudan
• Şili
• Tanzanya
• Türkmenistan
• Uganda
• Uruguay
• Venezuela
• Zambiya
• Zimbabve
YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜLKELERİ
• Azerbaycan
• Burkina Faso
• Cezayir
• Cibuti
• Ermenistan
• Fransa
• Gürcistan
• Kongo Cumhuriyeti
• Mısır
• Romanya
• Rusya
• Senegal
• Sri Lanka
• Suriye
• Tacikistan
• Tayvan
• Tunus
• Ukrayna
• Yemen
Mazhar ÖZSARUHAN–Teletex News24
Average Rating