Teslim Töre yazdı: MİSTİSİZMDEN UZAK DURULMALI !

Read Time:6 Minute, 7 Second


IMG_1691

4 Nisan doğum günü nedeni ile bazı kişilerin TV kanallarında yapmakta oldukları doğum günü kutlamaları nedeniyle APO’nun: Peygamberleştiğini, tanrılaştığını söyleyerek APO’yu mistik bir kişiliğe büründürmeye çalışıyorlar. Burjuvazinin; insanların, gençlerin Che gibi olmaya heveslenmelerini, onun gibi enternasyonal devrimci olma çabasına girmelerini engellemek için Che Guevara’yı metalaştırdığı gibi bir kısım insanlar da Kürt gençlerinin ya da başka uluslardan genç insanların APO gibi olmaya, APOLAŞMAYA özenmesin diye bilerek ya da bilmeyerek APO’yu; peygamberleşti, tanrılaştı deyip insan olmaktan çıkartıp, kimsenin ulaşamayacağı mistik bir kispete sokmaya çalışıyorlar. APO ne geçmiş yüz yılda devrim liderlerine yapıldığı gibi “izmleştirilmeli”, ne de bu son günlerde yapılmaya çalışıldığı gibi mistik bir çuvala sokulmalıdır. Her Kürt gencinin, insanının onun gibi olma ve onun kadar devrim yolunda çaba sarf etmeye yönlendirilmesi gerekir. Onun gibi düşünüp, üretim yapması, insani değerlere katkı yapması durumunda APO gibi bir devrimci olabileceğine dair bir kişilik yaratılmalı.

APO’yu mistik bir kispete sokmak; APO’yu büyütmek, yüceltmek değil, onu toplumdan, insan ve insani değerlerden kopartarak, insan dışı, insan üstü ulaşılmaz bir yere koyarak, örnek bir kişilik olmaktan çıkartmaktır. APO Kürt, Türk, Arap, Alman, Fransız vb. gibi her ulustan kadın, erkek her devrimcinin örnek alması, kişiliğine özenmesi gereken evrensel bir kişiliktir. Onu Allah ve Peygamber kılıfına sokarsanız öyle olunamayacağı için kimse özen göstermez. Özellikle de APO’dan feyz alması, onun ideolojisinden, felsefesinden üretim yapacak olan: Kuramcı, entelektüel, teorisyen, aydın, ideolog kişilerin çok uzak duracakları bir kişiliktir mistik kişilik. APO’nun şu ortamda evrensel boyut kazanmakta olan kuramını uluslararası plana taşıyarak, insanlığın yararına sunacak olan entelektüel kesim, APO’ya, kuramına ilgi duyması gerekirken, mistikleştirilmesi onları APO’dan uzaklaştırır. Üstelik de APO’nun kuramının evrensel düzey, liderliğinin evrensel boyut kazandığı bir ortamda TV kanallarına çıkıp APO’yu bir Kürt peygamberi, tanrısı gibi lanse etmek nasıl bir akıl?

APO’nun Kürdistan’da, bölgede ve dünyada kuramının kavranması, kişiliğinin örnek alınmasının teşvik edilmesi gerekirken, çıkıp onu mistik bir üslup ve edayla peygamber, tanrı olarak ululamak APO’nun devrimciliğini yok etmek, insanların onu örnek almasını önlemektir. Bu yol ve yöntemin Kürt Halkına, bölge insanına ve bir bütün olarak insanlığa nasıl bir yararı var? APO normal bir insandır. Onu diğerlerinden farklı kılan onun peygamber ya da tanrılığı değil, halklara, insanlığa, insanlığın toplumsal ilerlemesine yapmış olduğu katkıdır. APO’nun insani değerlere katmış olduğu değer değil de onu mistik kılan böylesi bir yöntem sadece APO’nun düşmanlarının işine gelir, onlara yarar sağlar. APO’nun düşmanları için: En iyi APO ölü APO’dur. Bu olamayacaksa: En iyi APO devamı gelmeyecek olan APO’dur. Devrimcilerin yapması gereken Kürdistan’da, bölgede ve dünyada tek APO değil, çok APO yaratmak olmalıdır. Çok APO yaratmanın yolu: APO’yu mistik bir poşete koyarak yukarılarda bir yerlere bırakıp, ulaşılmaz yaparak “bulunmaz Hint kumaşı” konumuna sokmak değil, dünyanın bütün devrimcilerine onun devrimci kişiliğini, ideoloji üretme tarz ve yöntemlerini, politika yapma tarzını, felsefesini anlatarak insanları APO gibi olmaya özendirmektir.

En iyi anlatım; APO’nun komşularının APO’yu, onun çocukluğunu anlattığı gibi anlatmaktır. Onun iyilik sevdiğini, yardım sevdiğini, dayanışmacı olduğunu, çalışkanlığını anlattıkları çocukluk kişiliğini devrimcilik döneminde de geliştirerek devam ettirdiğini anlatmaktır. APO ile ilgili yapılması gereken en doğru şey: Çocukların da, gençlerin de kadınların da, yaşlıların da özen duyacağı, yapabileceği insani yan ve değerlerin öne çıkartılmasıdır. APO’yu ulaşılmaz, yetişilmez, yaptıkları yapılmaz, özen gösterilemez, onun gibi olunamaz bir konuma sokmak burjuvazinin Che’yi metalaştırdığı gibi APO’nun da mistisizmle putlaştırılması demek olur. Che Guevara’nın kızı, babasını metalaştırdıkları için babasını metalaştıranlara dava açtı. APO’yu Allah, Peygamber gibi mistik bir kalıba sokup, toplum ve insanlık için örnek bir kişilik olmaktan çıkartanları da Kürt Halkı dava etmeli. APO onların, yani Kürt Halkının çocuğu, onların her çocuğunun, gencinin örnek alarak, insan gibi bir insan olması gereken bir evladı iken, onu mistik bir akılla, Allah, Peygamber yapıp insan üstü bir yerlere konması Kürt Halkı için bir kazanım değil, kayıp olur.

APO’yu mistik bir akılla insan üstü ulaşılmaz bir yere koymak: Kürt halkının çocuklarının, gençlerinin örnek alması, herkesin O’nun kadar yurt sever, insan sever olarak davranması gereken en önemli değerini gereksiz hale getirmektir. Halktan bazılarının APO’yu mistik bir bakış açısı ile tanrı ve peygamber olarak nitelemesi başka ve anlaşılabilirdir. Ama amaçlı bir şekilde, TV kanallarında, bir propaganda kampanyası haline getirerek APO’yu toplum nezdinde insan üstü, ulaşılmaz bir yelere koymaya çalışmak başkadır. Halktan bazılarının APO’yu örnek alınacak bir kişi olarak göremeyip, tapılacak bir kişi olarak görmesi hem normal karşılanabilir hem de böylesi bir davranış APO’nun kuram ve ona denk olan kişiliğine fazla zarar vermez. Ama APO’yu bütün bir topluma, insanlığa, örnek alınacak, öyle olunacak bir kişilik değil de tapılacak bir peygamber, bir tanırı olarak göstermeye çalışmak APO’nun örnek olarak alınması gereken kişiliğini İmralı Adası’ndan daha kötü bir tecrite koymak demektir. APO herkese: “Benim gibi olun, beni örnek alın” diye kendini örnek verirken organize ve örgütlü bir şekilde APO’nun Tanrı ve Peygamber gibi ulaşılamaz insan üstü tapılacak bir mevkide olduğu gayretine girilmesi APO’yu inkardır.

APO’yu tanrılaştırmak, birilerinin: Biz zaten onun gibi olamayız, onun gibi koordine ve organize edemeyiz, o düzlemde politika üretemeyiz diyerek sorumluluktan kurtulmanın yol ve yöntemini aramaktır. APO’yu doğru anlamak, onun çizmiş olduğu yol hartasını sağlıklı yol ve yöntemlerle hayata uyarlamak yerine onu peygamber, tanrı yer ve yurduna koyarak erişilmez yapıp işin içinden çıkmaya çalışmak demek olur. Hayır, bin kere hayır ! APO tapılacak mistik bir kişilik değil, okunacak, anlaşılacak, yazdıkları, söyledikleri, hazırlamış olduğu yol haritası ya da haritaları doğru anlaşılacak devrimci bir liderdir. Kimse ona Peygamber, Allah olarak tapmasın, onun gibi olmaya, onun gibi Kürt ve bölge halklarının, insan ve insanlığın toplumsal ilerlemesine katkı yapmanın, onun gibi olmanın gayreti içinde olsun. APO’yu sevmenin, onu çoğaltmanın, onun açmış olduğu çığırı daha da geniş ve işler hale getirmenin tek yolu budur. APO’yu tapılacak bir kişilik olarak değil, takip edilecek bir kişilik olarak görmek, lanse etmektir. Çünkü APO peygamber ve tanrı gibi bir dogma değil, tersine: Somut şartların somut tahliline göre değişen, ona denk ideoloji, kuram ve teori üreten bir anti-dogma, bilimsel düşünen bir kişiliktir.

APO tanrı ve peygamber gibi iman ve inanç ehli değil, sekülerdir. O nedenle de bir din devleti değil, demokratik laik (seküler) devlet kurma peşindedir. APO’nun, demokratik ulus, demokratik devlet kuramı dünyada gelmiş geçmiş hiçbir peygamberin dillendirdiği ve benimseyeceği bir kuram değildir. Tanrı katında da öyle. Eğer Erdoğan’la tanrı, peygamber, din yarışına girilecekse söz konusu yarışa APO değil başka birisi sokulmalı. APO, mistik bir ideoloji ve felsefe ile tanrılar ve peygamberler katına çıkartılarak hakların elinden alınmamalı. APO bir halk çocuğu ve halktır. Onların önderi, lideridir. Bırakın öyle kalsın, tanrı katına çıkartılmasın. Halkın konuştuğu, şakalaştığı, eleştirdiği, üzerine şiir yazdığı, türkü çığırdığı, kızgınlık gösterdiği bilge bir kişilik olarak kalmaya devam etsin. APO’yu yüceltiyoruz diyerek peygamber, tanrı kartına çıkartıp, halkla birlikte halkın seviyesinde, bir halk önderi, lideri olmaktan çıkartarak, çok yukarılarda, halkın üstünde bir yerlere taşımamak gerekir. APO’yu halkın seviyesinden, içinden alıp, halktan uzak, onun üstünde bir yerlere tanrı katına çıkartmak hem yanlıştır, hem de APO gibi bir seküler devrimciye yakışmayacak ve ona karşı yapılacak büyük bir ayıptır.

APO mücadele içinde hep kendi yerini kendisi belirledi, başka birilerinin ona yer ve makam belirlemesini istemedi. Halktan birilerinin ona tanrı ve peygamber gözü ile bakmasına gocunmadı, hatta kabul eden sözler bile sarf etti. Ama böylesine bilinçli ve amaçlı bir kampanya ile tanrılaştırarak, halktan kopartma, kendisinden kurtulma yöntemini benimseyeceğini sanmıyorum. Sanmıyorum çünkü APO’nun kişiliği mistik bir kişilik değildir. Devrimcilerin devrimci kişiliği ile kalması nasıl elzemse, APO’nun da kendisi gibi kalması en doğru olandır.

Teslim TÖRETeletex News24

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: