

Ali Candan yazd: Kürtlerin Sömürgecileri Ölmüş Durumda Kürtler Devletleşmeye Alışacaklar!..
Kürtler, Ortadoğu’da yüzyıldır çarmıha gerilmiş, tepelerine ülkelerini dörde bölüp paylaşan, dört cehennem zebanisi, ceberrut devlet dikilmiş; bu zalim, baskıcı, kıyıcı ve soykırımcı devletletler, Kürtlere cehennem azabından farksız; acılı, işkenceli ve envai çeşit ölümlerle dolu bir asır yaşatmış. Kürtlerin çevresinde bu mahşerin ‘dört atlısı’ devlet dışında herhangi başka bir alternatifleri, tutunacak dalları, yardım, merhamet, çare ve kurtuluş dileyecek bir umutları bile yok iken. Güvenebilecekleri bir tek dostları; dağları olan Kürtler vardı, birde her biri bir ‘Hanibal zihniyeti’ ile yönetilen ve her bir Kürdistan sömürgecisi devletin başın da ‘Fredy 1, Fredy 2, Fredy 3, Fredy 4 korku filmi karekterini bile aşan canavar ruhlu, canavarca hislere sahip liderler, gündüz kabuslar yaşatan ve ötesi korkunçlukta vahşi yöntemler uygulayan; Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletleri vardı.
Bölgede kurulan bu cehennemi, Kürt kapanından kurtulmak için Kürtlerin çok fazla bir alternatifi ve şansları da yoktu. Ama artık bu gün içinde bulunduğumuz bu tarihi süreçten ve dönemeçten sonra artık herşey değişti. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Bu gün bu bölgede ABD-RUSYA-AB çok güçlü bir şekilde Kürtlerin arkasındaki dağlarından daha büyük bir kuvvet, güç ve destek olarak var. Ceberrut sömürgeci dört bölge devletinin durumu ise; ikisi paramparça oldu, geri kalan ikisinin aynı akibete uğraması, tüm dünyanın en yakıcı ve en aktüel gündemi olmuş durumda. Yani o eski kudretli bölge devletleri neredeyse yok oldu, yok olacak! Dolayısıyla bölgede artık tüm ittifak ve dostluklarda değişiyor, değişecek! Değişmeyenler, değişimin önlenemeyen gücü karşında her ne olursa olursa aşınacak ve aşılacak! Dış dinamikler bölgede tüm güç ve varlıklarıyla devrede, bölgeyi altüst ediyor.
Eski sistemleri birerli, ikişerli yıkıp, yerine yeni devlet, yeni sistemler kuruyorlar. Sadece Kürdistan ve Kürtlere değil; Sunni, Şii Araplar, Acem İran devleti içindeki halklar, inanç topluluklarına ve eğer çok hızlı ve seri bir ‘u’ dönüşü yapma beceri ve yeteneği gösteremezse, değişim karşısında böyle adeta yüreğe oturur gibi direnirse, belki de İran’dan önce Türkiye’yi, Türkiye’nin ‘muktedir’i’ sayesinde ve onun eliyle öne alıp bölecek, ya da ‘muktedir’ ile canı ve tahtı karşılığında herşeyi kabul ve takas etmesi üzerine anlaşıp, sıralamayı bozmadan İran ile bölgeyi şiddet yoluyla değişime açmaya devam edecekler. ABD, en az gelecek bir asırlık bölge planını, İngiltere ile birlikte çoktan çizmiş. Bu planı uygulama konusunda da çok ama çok ciddi! Bu plan için AB ile anlaşmış. Rusya bile kabul etmiş veya etmek durumunda kalmıştır.
Trump, bu planın en sert biçimde uygulanması için ABD halkına seçtirildi. Trum’ta tıpkı Oğul Bush gibi çok sert, çok net ve çok kararlı! Hiç kimse ve hiçbir güç, Kürt ve Kürdistan merkezli düzenlenecek ‘yeni Ortadoğu projesi’nin’ karşısında duramaz, duramayacak! Neden çünkü bu kapitalist sistemin liderlik krizini aşma, tartışılan ABD liderliğinin egemenliğini sürdürme, pekiştirme savaşıdır. Ortadoğuya hakim olan dünyaya hakim olur. Dünya petrol ve enerji kaynağının kalbi ortadoğu, Ortadoğunun kalbi Kürdistan’da atmaktadır. Hepimiz bu gerçeği kısa ve orta vadede attılacak olan bir dizi sarsıcı adımlar. Kısa sayılacak bir sürede yaşanacak büyük gelişmeler ile göreceğiz. Hatta şu an bir kısmının gerçekleştiğini görmekteyiz. Irak en az 2 veya 3 devlet olmak üzere, Suriye ha keza öyle. Kuzey Suriye merkezli kurulan Federal sistem ile eski merkezi Suriye devleti tıpkı Irak gibi parçalandı.
Türkiye içerde Kürtler, dışarda yeni sistem kurucularıyla uzlaşmayı başaramaz ve aptalca direnmeyi seçecek şekilde davranırsa bölünür. Türkiye’nin bölünmesi 6-7 parçayı dahi bulabilir. Akıllı ve zekice davranırsa; Kürtleri kurucu ortak olarak merkeze alıp kendisini yeniden düzenleme yeteneği gösterir. Kürtlerle aldatma amaçlı oyun oynamadan, temel hak, özgürlükler ve özerklik statüsünü tanıma ağırlıklı reorganizasyonunu seri ve hızlı adımlar atarak başarırsa, o zaman Türkiye belki parçalanmaktan kurtulabilir. Aksi halde Türkiye feriştah olsa parçalanmaktan kurtulamaz. Bu nedenle; ayak direyen, direnen, tarihin akışına karşı duran, aşılır. Bu, Kürtler ve Kürt siyasi hareketleri içinde geçerlidir. PDK mevcut durumuyla ha keza bu haliyle aşılacaklar konumundadır.
KCK Başkanlık konseyi üyeleri ağzından son bir hafta içinde yeni dönem de yepyeni siyasi, stratejik açılım açıklamalarıyla yeni dönem siyasetini değiştirip, pratik-politik açılımlarını sağlayamazsa oda büyük kaybeder. Kürtlerin sömürgecileri artık ölmüş durumda. Canlı bir ceset konumundadırlar. Cenaze namazları kılınırken imamın adet’ten olan, ”Meftayı nasıl bilirdiniz?” sorusuna siyaset icabı ”iyi bilirdik.” denilebilir. Ama eski sömürgecilerimizin nemenem birer zebani olduklarını hiç unutmadan. Büyük bir zevkle onların tabut çivileyicisi, tabut taşıyıcısı ve mezar kazıcısı olmak dururken. Meftaya dönüşmüş cesetlere ruh çağırmak büyük bir apolitiklik, siyasi aymazlık ve körlüktür. Dün siyasi hareketlerimiz, parti ve liderlerimiz, belki zorluklar, zorunluluklar gereği, bu şeytani devletlerle ilişki, ittifak kurmuş, sözleşmeler imzalamış olabilir. Bugün artık onların hiçbir anlamı ve önemi kalmamıştır.
Kürtler stratejik düşünmeli; akıllı, öngörülü, kesin ve net olmalıdır! Bu stratejik düşünme gerçekleşmezse, sömürgeci devletlerin cesedine ruh çağırılmış, ölü bedenlerine hayat öpücüğü kondurulmuş. Kürtler, kendi ölüm fermanını kendi elleriyle imzalamış olur. Bu gerçeği hep söylüyorum dış dinamikler eliyle, Kürde rağmen Kürdistan kurulacak. Türkiye’ye rağmen değil. Artık dış dinamikler tarafından Türkiyenin lafı bile edilmemektedir. Çünkü Türkiye engeli, çoktan aşıldı. Büyük harflerle çizdikleri ve yüksek desibilite de seslendirdikleri kırmızı çizgilerini. ABD-Rusya ağızlarına tıkadı. Artık uzun bir süre ağızlarından tek bir büyük harf ve yüksek ekolayzer ses çıkaramaz durumdalar.
Sırada Kürtlerin kendi içindeki sosyopsikolojik; ruhsal, düşünsel, ideolojik karşıtlık bariyerleri. Ayrıksı, parçalı duruşları, siyasal raşitizm, birleşememe gibi tarihi ve güncel çocukluk hastalıkları ve engellerinin tedavi edilip aşılması. Kürd’e rağmen, Kürtler için; Kürtler’in iktidarlaşması, devletleşmesi, devletin gücünü, iktidarı-erki, iktidara muhalefeti, ulus olma bilincini ve ulusal yönetim sanatını, Özerk, Kanton’al, Federal yarı devletimsi denemeler, biçimler içinde tanıması süreci var. Bu yöntemle Kürtler uluslaşacak, devlete, hükümet etmeye alıştırılacak. Birlik, iktidar olamama hastalığı; yani bir asırdır sömürgecileri tarafından her şeyiyle oynanan, ruhta, duyguda, düşüncede, bilinçte ve fiziken vurulan, doğal ayarları bozulan; bir kısmı ruhsal-psikolojik hasta, bir kısmı fiziki hasta, geriye kalan bir kısmı sosyal hasta olan biz Kürtler’in, bölgeye müdahale eden dış dinamikler eliyle, hem sömürgecilerimizden hemde hastalıklardan kurtulma, iyileşme, birleşme sürecimiz çeşitli görüşme, tedavi uygulama, ruhsal ve psikolojik terapi-sağaltım seansları sonucu tamamlanacak.
Bu pratik öğrenme, öğretme yöntemiyle iktidarın değil, iktidarın yanlış uygulanmasının ve çözümlenmemiş, kapalı kutu konumunda olan insan kişiliğinin lanetli olduğu gerçeği hem biz avam hemde tepede ki yönticilierimiz tarafından görülüp anlaşılacak. Böylece Kürdistan ayeti, nurunu tamamlayarak gerçekleşecektir. Halkların demokratik konfederasyonu; oda en az bir kaç kuşak sonra, Ortadoğu, dinci kişiliği salt teoride değil, pratik yaşam gerçeğinde normal, insani bir yaşam standardını yakalayabilecek kadar değişip dönüşür, insanlık için bir tehlike, tehdit, fanatizm, dogmatizm kaynağı, gordion düğümü ve büyük bir tıkaç ve handikap olmaktan çıkmayı başarırsa gerçekleşecektir. Bu yakın ve orta vadede pratik politik olarak mümkün değildir. Ancak uzun vadede gerçekleşebilecek ideolojik ve stratejik bir hedeftir.
Eğer iktidar gerçek kötülüğün kaynağı ve nedeni. Yine Ortadoğu konfederasyonu imkansız olmuş olsa idi o zaman sormak gerekmezmiydi; İskandinav’ya, Benelüks’teki demokrasi temelli devlet yönetimleri ve Avrupa Birliği nedir. Orda mümkünse koşulları oluştuğunda her yerde mümkündür. Dolayısıyla devlet kötüdür söylemi ile Ortadoğu konfederasyonu hayaldir söyleminin her ikisi de yanlıştır. İktidar ve konfederalizm kavramının her ikisi de rölativ yani görecelidir. Neye, kime, nereye, nasıl ve ne zamana göre.
İşte bütün mesele burdadır. Devleti yöneten zevatın, kişilerin mevcut çağ ve uygarlık düzeyine göre zihinsel dönüşümü yaşayıp yaşamama, kendilerini aşıp aşamama meselesidir. Kötü olan soyut bir kavram olarak insanlar tarafından ete kemiğe dönüştürülen devletin kendisi değil. O devletin tüzel kişiliğini kendi şahıslarında temsil eden, somutlaştıran devlet erkanı, kadroları, brokrasisi ve devlet aygıtını kullanan hükümet ricalinin primitif, arkaik ve karanlık zihin yapısıdır. Konfederalizmin Ortadoğuya uygulanması için öncelikle tüm halkların özgür olması, özgür irade ve bilinç edinmesi ve bu özgür iradeleriyle birleşme kararı almasıyla gelecektir. Bunun için tüm diktatörlük, monarşi, teokratik yönetimlerin yıkılıp, demokratik halk yönetimlerinin başa geçmesi gerekir. Bu haliyle olsa olsa ancak Afrika birliği gibi bir birlik kurulabilir.
Ali Candan–Teletex News24
Average Rating