
KÜRTLER BELA Û BERZAK OLMUŞLAR… [2] Melik AYGÜL
Evet dünkü makalemizde ne demiştik, Kürtler Orta doğudaki devletlerin başına bela olmuşlar…
Dün yapılan Amed Batman Nevrozlarınıda mı görmedin be adam, hala halkın sizinle birlikte olduğunu söylüyorsun.
İşte bu durum da gösteriyor ki, Kürtler yalnızca sömürgecilerin karşısına dikildikleri gibi, sömürgecilerin yanında yer alan uşaklarından dolayıda başa bela olmuşlar.
Hatta devlet yanlısı olarak daha çok bu devletlerin başına bela olmuş, onların aklı selim düşünmelerine fırsat vermemişler.
Eh ne diyelim, onları kendilerine rehber edinenler düşünsün.
Derler ya hani, Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmazmış.
Sen Mehdi Orhan Memet Muhsin gibi, kendi soyunu inkar edenleri kendine klavuz yaparsan, onlar da senin burnunu boktan çıkarmazlar.
Namusunu satanı klavuz yapmak körlüğün, aymazlığın ve geri düşünmenin en gelişmiş daniskasıdır.
Bir önceki yazımda isimlerini saymış olduğum, yani işgalci olan ülkeler,
İran-Irak-Suriye ve Türkiye ortak çıkarları gereği, Kürtlere karşı kendi aralarında antlaşmalar yaparak müttefik oldular.
Her ülke kendi içinde hak iddia eden Kürt’e karşı en zalimane saldırıda bulunarak, başkaldırıları ve talepleri bastıracaktır.
Diğer müttefikler bu durumu görmezden gelecek, ihtiyaç halinde gerekirse bastırma ve yok etme saldırılarına yardım edeceklerdir. Çünkü, ortak çıkar ve menfaatler bunu gerektiriyor.
İşte tamda burada evlerini Kürtlerin başına yıktıkları gibi, kendi ocaklarınada yangını düşürerek, kendilerini yaktılar.
Yaklaşık yüz yıldır bu anlaşmalarına sadık kalarak, zaman zaman tek başlarına, zaman zamanda birleşerek Kürtlerin en demokratik, en insani taleplerine bile müsemaha göstermeden, acımasız saldırılarla Kürtleri imhaya yöneldiler.
Öyle bir hal aldıki bu durum, aşırı Kürt nefreti ve Kürtlere karşı uyguladıkları insanlık dışı uygulamaları, kendi kendilerine bile uygulamaya, özümseyerek normal olanı budur anlayışı ile, doğal bir yaşam haline getirmeye başladılar.
Öyle ki, kendi halklarının en demokratik insani taleplerini bile, şiddet yolu ile bastırmaya, kendi yasalarını hiçe sayarak, kırıp dökmeyi hak bellediler.
Haliyle çağın dışına doğru savrularak, bilerek yada bilmeyerek, isteyerek yada istemeyerek, diktatörleştiler.
Eğer Kürtler coğrafyalarına sahip çıkmış ve kendi devletlerini kurmuş olsalardı.
Emperyal devletler, Kürt coğrafyasını parçalayıp paylaştırarak suni devletler yaratmamış olsalardı.
Özellikle Farslar ve Türkler bir parça toprağa tamahkar davranıp, haksızlık etmemiş olsalardı, acaba bu ülkelerin halleri böylemi olurdu diye düşünmeden alamıyorum kendimi.
Emperyal devletlerin oyununa geldikleri günden beri rahat yüzü görmedikleri gibi, belalardanda başlarını kurtaramadılar.
Kurtaramadıkları gibi, kendi mevcudiyetlerini bile, kaybetmeye başladılar, Irak ve Suriyede olduğu gibi.
Türkiye ve İran’ın sonu farklımı olacak?
Hayır.
Suriye ve Irak’ın içine düşmüş oldukları durum neyse, onlarında sonu o olacak.
İşte bu nedenle diyorum ki, bu Kürtler olmasaydı belkide bu ülkeler adam olur, insanca bir yaşama kavuşmuş olurlardı.
Gerçi Kürtler olmasaydı bu kez, Araplar, Farslar ve Türkler bibirlerini boğazlardılar.
Hemde maazallah ne boğazlama.
Bu ülkelerin başına,
Kürtler’in varlıkları bela, yoklukları bela.
Hele ki, uşak olanları tam baş bela.
Ne yapmaları gerekir?
Aklın yolu birdir, görünen köy klavuz istemez, hele ki, satılmış hainlerden….
Yapılacak şey çok kolay.
Kürtler eni sonu özgürlüklerini elde edecek ve insanca yaşama kavuşacaklardır.
Özellikle Türkiye ile İran derhal akıllarını başlarına toplayıp, kendilerini en hızlı bir şekilde dönüştürerek, demokratikleşip Kürt belasından kurtulacaklar.
Olurmu?
Evet olur, Kürtlerin haklarını geri iade edecek, yaptıkları zulüm ve katliamlardan dolayı özür dileyecek, yaktıklarının yıktıklarının ve maneviyatlarının tazminatlarını ödeyecek, kendilerini selamete kavuşturacaklardır.
Bu işin başka yolu yok.
Başınızı ne kadar kuma gömerek, kıçınızın görünmediğini sanarsanız sanın, en yakın zamanda, Kürtler topraklarınıda, tazminatlarınıda, özgürlüklerinide sizlerden alacaktır.
Tekrar ediyorum sizlerin en büyük düşmanınız kendini sizin paranızla üç kuruş paraya, makam ve mevkiye satan kırık onursuz Kürtlerdir.
Çünkü onlar kendi kişisel çıkarları için sizleri Kürt alevinin içine atmak için, sürekli alevi körüklüyorlar.
Bunuda aklınızdan çıkarmayın.
Ah bu Kürtler olmasaydı Ortadoğuda herşey güzel olacaktı demiştim ya, o bir ironiydi, iyi ki, Kürtler var ve iyi ki, hala ayaktalar, sizlerin onurlu bir yaşama kavuşmanızı yine Kürtler sağlayacak.
Akıllı davranın acilen Kürdistan’ın kurulmasına yardımcı olun, Araplar, Farslar ve Türkler olarak kendi aranızda güvenlikli bir kuşak oluşturasınız.
Olun ki, yukarıda da ifade ettiğim gibi, birbirinizi boğazlamayasınız.
Kürtleri ortadan kaldırırsanız, aranızdaki boğazlaşmalarınız maazallah düşünmek bile istemiyorum.
Durum Kürtleri geçmişte Ermenileri, mezhepsel olarak Alevileri katletmenize bile benzemeyecek, Ortadoğu adeta bir insan mezbahasına dönerek, Dünyanın bütün leşçillerini başınıza toplamış, birbirinizin soyunu tüketmiş olacaksınız.
Demeyin demediiii, benden söylemesi.
Melik AYGÜL-Teletex News24
Average Rating