AMAÇ BAĞCIYI DÖVMEKSE…

Üzüm yemek daha kolaydır ama emek gerektirir, sabır gerektirir. Güzel bir üzüm yetiştirmek ve hep birlikte yemek içinde dostluk gerekir. Bağcıyı dövmek için ise sopa gerekir, bahane gerekir, düşmanlık gerekir.

Tarih boyunca bağcı niyetine emekçiyi, özgürlükçüyü, eşitlikçiyi dövmek isteyen ve bundan da hiç vaz geçmeyen tekçi, yok edici güçler bahane yaratmakta çok ustalaşmışlardır.

Söz gelimi ortaçağ da muhalif ve aykırı insanlar çok rahat bir şekilde büyücü olmakla, Tanrıya karşı gelmekle, Şeytan ile iş birliği yapmakla. vs. vs suçlanarak yine çok kolay bir şekilde infaz edilmiş, diri diri yakılmış, en ağır işkencelere maruz bırakılmışlardır.

Bunun için gereken yöntem de çok basittir. Önce söylentiler yayılır, iftiralar atılır, propagandalarla tetikçi kalabalıklar oluşturulur. Toplum ikna edildikten sonra hazır bekleyen düzmece mahkemelerde göstermelik yargılama sonrası infaz kararları çıkarılarak hukuksal kılıf tamamlanır. Gerisi çorap söküğü. Nedense çok tanıdık geliyor. Zira çağlar geçse de değişen bir şey olmuyor.

Hiç uzağa gitmeye de gerek yok. Günümüzden bakınca da bağcıyı dövmekten başka bir şey bilmeyen zihniyetin hep aynı kaldığını göre biliyoruz. Yıllar yılı bir şiirinden tek satır okumamışlar tarafından Nazım vatan haini ilan edilmedi mi. Daha iki gün önce şiirin, edebiyatın yüz akı, kivremiz ve hep yasaklı yaşamış Ahmet Arif’in büstü parçalanmadı mı. Örneğin tüm halkları tek kimliğe mahkûm eden ve tüm dilleri yasaklayan uygulamalar ve uygulayıcıları hep güncel değil midir? Ermenilerin yaşadıklarını anlatacak kelime bile yok.

İnkar edilmedi mi, yasaklanmadı mı diller? Bir kelimesine bile büyük cezalar konulmadı mı? Anlaşılmayan bir dil denilmedi mi? KART-KURT denilerek aşağılanmadı mı?

Gerekli hukuksal kılıflar giydirilmenin, sınırsız hakaretlerin dışında “Evlerinde konuşsunlar-ki evlerinde bile konuşamadılar-,benim çok Kürt arkadaşım var, kendi aralarında konuşuyorlar diyen kafalar, her fırsatta linç ortamları yaratılmadı mı? Yaratılan yasaklar sonucu dilinden, kültüründen vazgeçmeyenlerin başına gelenlerin Ortaçağ’ dan ne farkı oldu? Sözüm ona uzay çağındayız.

Önemli bir fark var ama. Bağcı artık eskisi gibi dövülmeyi kabul etmiyor. Bu yüzden geçmişleri düşman yaratmaktan, dövmekten ibaret olanların günümüzde bağcıyı ortak argümanlarla hedefe koymaları boşuna değil. Üzüm bağlarında halay çeken ve çekecek olanlara tek değil tüm dillerden SELAM OLSUN.
Kadir Dağhan-Teletex News24 

About Post Author

Happy

0 0 %

Sad

0 0 %

Excited

0 0 %

Sleepy

0 0 %

Angry

0 0 %

Surprise

0 0 %