TARİH KÜLLERE YAZILMAZ.

Read Time:1 Minute, 40 Second

IMG_1498


Biliyorum yine hamaset tavan yapacak. Farklı kesimler aynı cümlelerle sanki bu güne kadar yaşananlar yokmuş ya da yaşadıklarımız yaşanmıyormuş gibi ezberleri tekrarlama yarışına girecekler. Geçilmedik, girilmedik neremiz kaldı bilemiyorum ama GEÇİLMEZ edebiyatı tüm limitleri aşacak. Tarih yeniden yazılacak adeta. Ne darbeler, yıkımlar, katliamlar, yasaklar, işkenceler. Sözü bile edilmeyecek. Hepsinin üstü hamasetler, bayraklarla örtülecek…Bende kendi adıma diyeceğim ve diyorum ki:

Geçmişten günümüze insanlar arasında yaşananların adı olarak biliyoruz kısaca tarih denen şeyi. Tarih yazmak, tarihten ders almak, tarihe not düşmek. Günlük konuşmalarımıza girmiş deyimlerden bir kaçıdır tarihle ilgili. Ben de eklemek veya sormak istiyorum. Hangi Tarih, kimin tarihi. Bize gösterilen tarih ne kadar doğrudur.

İnanmamız, kabullenmemiz istenen hamaseti bol resmi tarihler de hiç bir olayın insani ve sınıfsal boyutu irdelenmez. Belli kalıp ve yalanlar içinde tekrarlanır durur.
Söz gelimi Büyük İSKENDER dedikleri adamın genç yaşta Hindistan’a kadar nasıl gittiğini, nasıl ülkeleri fethettiğini ballandıra ballandıra anlatırlar ama en az BİR MİLYON insanı nasıl katlettiğini, verdirdiği tahribatlardan hiç söz etmezler.

Ya da bu sözüm ona FATİH’lerin hırsları, egemen olma sevdaları yüzünden dünyayı nasıl kana buladıklarını hiç irdelemezler. Görkemli törenler, şatafatlı kaleler de geçer yazdıkları tarih. Ne katledilen insanlar, ne yok olan coğrafyalar yoktur sayfalarında…
Bu durumda Roma tarihi deyince SEZAR’ların yazdırdığı tarih mi yoksa

SPARTAKÜS’lerin yazdığı tarih midir gerçek olan. Beyaz adam için KIZILDERİ’liler yok edilmesi gereken vahşiler iken yaşadıkları coğrafyanın gerçek sahibi Kızılderililer için BEYAZ ADAM işgalci, vahşi ve katliamcılar ordusu demekti. Beyaz adamın mı yoksa Kızılderili’nin tarihini mi esas alacağız… Yazılan fetihlerin, işgallerin, katliamların değil İnsanlığın tarihi olursa tarihtir ancak. Tarihler yazılıyor, yazılmaya da devam edecek. Önemli olan ezenlerin hamasi ve yalan resmi tarihi ile ezilenlerin direnen tarihi arasında ki kabul tercihidir. Zira tarihin nasıl okunacağı, kimler tarafından ve nasıl yazıldığına da bağlıdır…

“Sadece resmi tarihi okumak tarihi yanlış anlamaktır.” Der Ahmet ÜMİT.
VE biliyoruz ki geçerli olan resmi olan değil insanlığın kendi tarihidir. Küllere değil yaşamın kendisine, kula kul olmayanlarca yazılmıştır. Geçerli olan budur. İnsanlığın kendi tarihidir. Yaşam tarihinin yazarlarına tek değil tüm dillerden SELAM OLSUN.

 

Kadir Dağhan-Teletex News24 

About Post Author

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d