ERDOĞANI DOĞRU OKUDUK MU?

Read Time:3 Minute, 12 Second

IMG_2631



Tek bayrak, tek vatan, tek millet,
tek dilden TEK ADAMLIĞA yüründü.

Yanılmıyorsam aklımda kalmış olduğu kadarıyla, bir Rus politbüro üyesi şöyle birşey demişti.

“Özgürlükler adına yola çıktık ama, diktatörleşebileceğimizi hiç düşünmemiştik”
Geçenlerde Akp’nin ilk dışişleri bakanı Yaşar Yakış’ın söylediği tamda buydu.

Önce çok güzel şeyler yapıldı kazanıldı,
sonra kötü şeyler yapıldı kaybedildi.
Örneğin Kürt meselesindeki açılım gibi.

” Dolmabahçe mutabakatı ile elde ettiğimiz itibar ve kredi yükselişini, mutabakatı inkar ederek kaybettik”.
Suriye meselesinde de öyle.
Öcalanın sesi kesilmemeliydi,
Öcalan konuşturulmalıydı.
Avrupayla ilgili yaratılan krizlerin, bizlerin aleyhine geliştiği aşikardır, sonuçta kaybeden biz olacağız.

Bakan aslında aynen şunları söylüyor.
Kürt sorununu konuşurken bizim elimiz güçlü, Avrupa ülkelerininki zayıftı, masayı devirdikten sonra, onların eli güçlü, bizimki zayıfladı. Hergün birgün öncesinden daha kötüye gidiyoruz,
Suriye meselesinde yanlış üzerine yanlış yaptık, saf dışı edilerek yalnızlaştık. Mantık ve devlet geleneği iflas etmiş, yalnızlaşan, yalnızlaştıkca hıncını kendi insanından alan, herkesi ve her kesimi hor gören, kendine düşman belleyen bir ülke haline gelmişiz, sonumuz iyi değil.

Akp’nin gelişini hatırlayalım,
bir de bugünkü durumuna bakalım.
Özgürlük söylemlerinden diktatörlüğe.
“Kürt sorununda, Alevilerin sorununda, demokratik açılımlarda”

Evet dün ne demiştik.
Varılan mutabakat gereği içişlerinde yetkili muhafazakar cephe, dış işlerinde, özellikle Kürt politikasında yani, savaş cephesinde ittihatçılar.

Herkesin ifade ettiği tek şey var.
Erdoğan tek adamlığı eline geçirerek saltanatını kurarak halifeliğini ilan ettikten sonra, astığı astık, kestiği kestik.
Kazın ayağı hiçte bizim düşündüğümüz gibi değil.

Tam yetmiş yılldır aç olan kurtlar sofrasında nasiplenmek kolay değil. Yaklaşık elli’lerden buyana iktidar hırsıyla yanıp tutuşmuş olan ittihatçılarla ortak olacaksın, parsayı sana kaptıracaklar.
Yok öyle yağma.
Ergenekoncular içerden çıktıkları gün, muhafazakarların iktidarı son bulmuştu.

Sözde anlaşma yapmışlardı ama, içeri atılmalarının intikamıda alınmalıydı.
Bu nedenle zaten, tamda Türkiyenin uluslararası kredi notu yükselirken barış sürecini baltalatarak bitirdiler,
kredi notunu eksiye düşürdüler.
Amaç iktidarı tam zayıflatıp, kendi iktidarlarını garanti etmekti.
Zayıflatma konusunda başardılarda. Erdoğan hem içerde, hem dışarda sürekli kan kaybediyor.
Avrupa ülkelerindeki tek lider görüşmek istemiyor, ilişkiler askıya alınarak, adeta Türkiye istenmeyen ülke ilan edildi.
Aslında bunlar, iki ortak değil iki düşman.
Erdoğan’ı bu kez de ittihatçılar kandırdı.

Peki Erdoğan referandum sonrası ne yapacak ?
Kapris, hırs, kin, nefret adama ne yaptırır.
Bugüne kadar yapamadıklarını.
Tek adamlığını gösterebilmek, o ütopik egolarını tatmin etmek, ortadoğunun halifesi olma hayali ile, anti demokratik bütün uygulamaları hayata geçirecek.
Artık istikrar kelimesini ağzına almıyor, çünķü, isikrarın “İ”sinin bile kalmadığını kendide görüyor.

Bunlar neler?
Hukuku teslim aldı.
Hükümeti fiilen bitirdi.
Başta kendisine muhalif olduğunu hissettiği, kapatılmamış bütün dernek, vakıf, DKÖ, sendika v.b her ne varsa hepsini kapatacak.
Gazete, Dergi, Televizyonların tamamını kendisinin propogandasını yapacak şekilde dizayn edecek.
Muhalif olan kesimlerin hatta şirketlerin mal varlıklarına el koyarak yandaşlarına devredecek.
Mahalle muhtarından, cami imamına, Nufus müdüründen, tapu müdürüne, Haham’dan Patrik’e kadar tümünü
atama yoluyla kendisi atayacak.
Köyün ağasını, Alevinin dedesini, Sunninin şeyhini kendi tayin edecek.
Bunlardan da önemlisi, gerekirse seçimleri iptal edip, m.vekillerini ve Belediye başkanlarını atayarak
kendisine bağlayacak.
Paramiliter örgütler oluşturacak ” taliban ve bokoharam” gibi.
Halkın tamamını bunlar aracılığı ile, sindirerek, sesini keserek, muhalefeti topyekün ya biat ettirecek, yada ortadan kaldıracak.
Bunları elde etmek için, Refarandumda EVET çıkması için herşeyi mubah sayıp hukuksuzlukların tümüne baş vuracak.
Erdoğan bütün bunları niye yapacak?
Çünķü, atın dizginleri kopmuş, konrol kendisinde olmadığından yaptıracaklar.

İşin aslı, her iki kesimin düşündükleride, hesapsız kitapsız intikam mantığı ile kontrolsüz mayın tarlasında dolaşmak.

Diyorlar ya, HAYIR çıkarsa kötü şeyler olur kan dökülür.
Amaç halkı korturak sonuç almak.
Çünkü, hep o taktikle kendi leyhlerine olayları sonuçlandırdılar.
Korkuyorlar, korktukları için halkı korkutmaya çalışıyorlar.

Söylediklerinin doğruluk payı da var.
HAYIR çıkarsa birkaç bomba patlatabilir, birkaç masum insan’ın canına kıyarak anarşik bir ortam yaratabilirler.
Zaten bu güne kadar kan dökmüyorlarmıydı.
Ama şuda bir gerçekki, HAYIR çıktığı gün, bütün umutları suya düşecek, büyük bir moral bozukluğu ile, halkı teslim almak isteyenler, kısa bir süre sonra halka teslim olacaklardır.
Zafer direnenlerindir.
Bir kez HAYIR diyerek bütün berbatlıklardan kurtulmak varken, korkarak rezilce yaşamı kabul etmek niye.
Yarın da fırsat bulursak dışişlerinde
vatan cephesine bakalım olur mu?

Melik AYGÜL-Teletex News24 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: