HAVA DA ELMA KOKUSU…

Read Time:1 Minute, 46 Second

IMG_1498



Her katliamda, her vahşette aynı duyarsızlığı, aynı kirlenmişliği yaşamaktan kurtulamadı bu toplum yıllar yılı. Hala da kurtulmak gibi bir çabası yok. Onlarca, binlerce yaralı, kayıp canlar. Yerle bir edilen mekânlar. Her biri ayrı acı, ayrı yangın, tarifsiz, kelimelere, tanımlara sığmaz.

Ama ne önemi var. Kimin umurunda. Acılar, parçalanan yürekler, sönen ocaklar. Hamasetlerle, tekbirlerle kim vur duya gitti hep. Gitmeye de devam ediyor. Atmosfer de ELMA kokusu…
16 MART 1978. Kaç kişi hatırlaya bilir, bile bilir mesela. Hani 39 yıl önce üzerlerine önce bomba atılıp sonra alenen silahla taranmaları sonucu 7 öğrencimizin yaşamını yitirdiği 40 tan fazla öğrencimizin yaralandığı şanlı !!!! Tarihimizin utançlarından biri.

Birileri kime kimin gücünü gösteriyordu bilinmez ama zaman aşımına uğratıldı çoktan. Kimse yargılanmadı bile. Ama ne önemi var ki. Söz konusu vatan gerisi de teferruat değil miydi. Ölenler mi. Birilerine göre yine suçlulardı, solculardı, teröristlerdi, hainlerdi…
Duyarlı bir azınlık dışında kimsenin neden bu kadar çok ölüyoruz, neden bu kadar kolay ölüyoruz diye bir derdi yok. Her olayı, her katliamı nasıl fırsata, ranta dönüştüre biliriz, nasıl nefret yarata biliriz çabaları içinde anlı şanlı yetkililer ve tetikçilikte sınır tanımayan büyük çoğunluk.

Katliamlar katliamları, vahşetler vahşetleri izliyor. Ölümler ölümleri. Yasaklar yasakları.
16 MART 1988 HALEPÇE’ de bir veya çok sayıda çocuğun son sözleriydi. “ANNE HAVA DA ELMA KOKUSU VAR.”
Belki de canları elma çekmişti o an. Duydukları son kokuydu. Son sözleriydi binlerce insanın.

7 den 70 binlerce insan gibi. Bir daha hiç duymadılar ölümün elma kokusunu. Çabuk unutuldu. Tüm unutulanlar gibi. Ölüm kokuları hiç eksik olmadı bu yüzden bu coğrafya da. Unuttukça yenileri geldi. Yenileri geldikçe öncekiler unutuldu.

Elma kokusunu da, süt kokusunu da bilemedi çocuklar. Kanıyla Kuranı yazarak Allaha yakın olduğunu sanan alçak bir lağım faresi tüm çocuksu kokuları yok etmişti çünkü. Tüm tanrıları çaresizdi o an alçaklığın, kalleşliğin, namussuzluğun karşısında. Dünya sustu. Kör oldu, sağır oldu. Ve hiç bitmedi 16 Mart’lar.

“Geçmişte cinayetleri kolaylıkla unutan bir toplum bundan sonra dökülecek kanlarında sorumluluğuna ortak oluyor demektir.”. demişti Uğur MUMCU. Ruhu şad olsun.

Süt içsin, Elma yesin. Koş sun, oynasın ÇOCUKLAR. Ama ÖLMESİNLER. Çocukları öldüren, yetim bırakan, tecavüz eden tüm alçak yaratıklara tek değil tüm dillerden LANET OLSUN…

 

Kadir DAĞHAN-Teletex News24 

About Post Author

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: