
SON KEZ DEĞERLERİMİN HATRI İÇİN…
Bu referandum oylamasına giderken, Kürtlere değil ama, aptal yerine konulan adeta, siyasileri tarafından zavallılaştırılan Türklere acıyor, özellikle Türk demokratlarına da üzülüyorum.
Türk demokratlarına üzülmemin nedeni, onların ayrılma gibi bir şansları yok.
Türkiye siyasi tarihinin nerdeyse kırk yıllık sürecinin tanığıyım.
Yirmi beş yıllık sürecinde aktif,
Legal siyasi çalışmalarda bulundum.
Bu süre zarfının tamamında, Kürt, Türk, Ermeni, Rum, Arap, Çerkez, Laz, Ahbaz, Gürcü, Çingene, Acem ve isimlerini sayamadığım diğer tüm halk ve azınlıkların tamamının Anadolu coğrafyasında bir arada ve kardeşçe, eşit koşullarda insanca demokratik bir yönetimle yaşamalarını hararetli bir şekilde savundum.
Bundan dolayı bir demokrat insan olarak ödenmesi gereken faturadan asla kaçmadım, kaçmayı aklıma getirmedim.
Sürecin her aşamasında, Mevcut oynanan senaryoyu görmeme ve bilmeme rağmen, Türkiye’de Demokrasinin sürkli ivme kazanacağını, kendini yeniliyerek çağdaş bir yapıya kavuşacağını düşündüm ve inandım.
Taki, 7 Haziran 2015 seçimlerinin yenilenmesi kararı alınıncaya kadar.
Sonrası, zaten herkesçe malüm…
7 Haziran seçimleri sonrası zayıflayan birliktelik inancım, Anayasa referandumu oylanmasına giderken tamamen koptu.
Yani artık ne halklarımızın, kardeşçe bir arada yaşayabileceğine, ne de Türkiyede demokrasinin yaşam bulacağına inancım kalmadı. Ayrıca düşünmekten ve sorgulamaktan aciz, koyun sürüsü gibi bir halkla bir arada olmayı kendime işkence kabul ediyor, zul sayıyorum.
Bu nedenle diyorum ki, Kürtler başta federasyon olmak üzere, artık ayrı yaşamayı da seslendirmelidirler.
Şartlar ne olursa olsun, ayrılmayı acilen zaman kaybetmeden fiili durumlar yaratarak masaya sürmelidirler.
Bu durum başta Türk halkının olmak üzere, tüm halklarımızın kurtuluşu olacaktır. Aksi taktirde mevcut iktidar ve kurmayları bu ülkeyi cehenneme çevirecekleri gibi, onursuzlaştıracaklar.
1946 da başlayarak yaklaşık 72 yıldır çok patili sistem adı altında yürütülen ve halkları uyutan bir senaryo devam ettiği gibi, son referandum propogandaları yapılırken özellikle CHP’nin sergilemiş olduğu siyaset anlayışı ve CHP’nin başındaki inkarcı “Çığırtkanoğlu”nun izlemiş olduğu yöntem ve söylemleri, iktidar mensuplarının iğrenç yaklaşımlarını da geride bırakarak, insan fizyolojisini bozan, birazcık düşünebilen bir insan’ın midesini alt üst ederek kusacak hale getirmiştir.
Öyle ki,
Defaaten oynamış olduğu 72 yıllık senaryodaki üstlenmiş olduğu görevini ve rolünü bile, gereği gibi oynayamıyor, adete kendi seçmenini bile, millilik adına kendi gibi, sirk maymununa çevirmiştir.
Bu nedenle,
Türk demokratlarına onursuz bir idare yönetiminde yaşamaya mecbur kalacakları için üzülüyor, koyun sürüsüne de acıyorum…
Refarandum da oy kullanıp kullanmayacağımı merak ediyorsanız, geçmişte açıkladığım nedenlerle ve bazı değerlerin hatrı için, bu zalimlere karşı olduğumu göstermek için, son kez oy kullanma şartı ile HAYIR diyeceğim…
Melik AYGÜL. Teletex News
Average Rating