
NEREYE GİDİYORUZ…
Troya’nın son kralı Priamos’un kızı Kassandra olağan üstü, nefes kesen bir güzelliğe sahiptir. Tek arzusu da rahibe olmak ve ölümsüzlük dünyasına ruhunu ve bedenini koruyarak gitmektir. Ancak tanrılar tanrısı Apollon ona aşıktır. Kassandra Apollon’a fazla direnemez ama aşkına karşılık tanrılar tanrısından geleceği görebilme yeteneği ister. Apollon hiç düşünmeden bu isteği kabul eder.
Ne var ki Kassandra ölümsüzlük dünyasına gitmek için bunu bir engel olarak görür ve Apollon’un aşkını ret eder. Tanrılar tanrısı bu duruma çok öfkelenir ve onu bir ikilemin ortasında bırakacak şekilde cezalandırır. Kassandra yine geleceği görecek ama asla engel olamayacaktır. Kimse de ona inanmayacaktır. Kimse de ona inanmadı ve Troya’nın sonunu getiren felaketi önleyemedi. Mitoloji de bu duruma KASSANDRA LANETİ deniliyor.
Anlaşılıyor ki bu lanet dünya döndükçe sürecek. Zira tanrılar bir defa bir ceza verdiler mi artık kaldırmayı düşünmüyor ya da hiç ilgilenmiyorlar. Tek tanrılı dinler de Havva’nın yasak meyveyi yemesi karşısında aldığı ceza gibi mesela. Binlerce yıl geçiyor ama cezalar sürüyor.
Belki de toplumlar da Kassandra’nın lanetinden kurtulamıyor ya da kurtulmak istemiyorlar. Zira dünya da ki doğa katliamları olsun, yaşanan ve yaşatılan vahşetler olsun, yobazlılara,yıkımlara karşı kendilerini uyaranlara hiç inanmıyor, cellatlarının peşinden felaketlere doğru koşmaya devam ediyorlar. Nereye gidiyoruz diye sormak, durdurmaya çalışmak akıllarına bile gelmiyor.
Oysa bir tanıdığımıza veya bir yol, adres soran biriyle karşılaştığımız da bile kısa bir selamlaşmadan sonra refleks olarak ilk sorumuz “nereye gidiyorsun.” şeklindedir genellikle…
Meraktan mıdır, ilgilendiğimizden midir, yardımcı olmak isteğimizden midir bilinmez ama sorarız işte. Ancak ilgimiz, merakımız üzerinde yaşadığımız coğrafya içinde bulunduğumuz toplumla ilgili ise soru hepimiz için can alıcıdır. Yanıtı da. Meraktan çok öte bir sorumluluktur artık.
NEREYE GİDİYORUZ gerçekten. Kimler bizi nerelere götürüyor, götürmek istiyor. Ölümlerle, vahşetlerle, ihmal ve ihlallerle nereye gidiyoruz. Karanlıklara mı, uçurumlara mı, aydınlıklara mı?
İnsanlık çağımızın Barış isteyen Kassandra’larına karşı daha ne kadar kulaklarını tıkayacak, gözlerini kapatacak. Ölümler olmasın diyenlerin kanlarıyla DUŞ almak heveslilerin, kundakçıların, linç sevdalılarının, Topal OSMAN’ların kahraman olduğu bir coğrafya da her gün ölümler mi sayılacak, işkenceler mi konuşulacak. Daha ne kadar kaybedilen canlar bizdendi, onlardandı alçaklığına kurban edilecek.
Sormak zamanı değil mi artık. NEREYE GİDİYORUZ. KASSANDRA LANETleri hiç bitmeyecek mi. Tanrılar ne zaman insafa gelecek. Yolu aydınlığa, barışa hem de inadına, özgürlüğe, yaşama giden tüm insan yüreklere tek değil tüm dillerden SELAM OLSUN..
Kadir DAĞHAN-Teletex News24
Average Rating