

Barış blokunda açıklama: Bardağı taşıran son damla…
Barış Bloku, Demokrasi İçin Birlik, Yurttaş Girişimi ve Diyalog Grubu, HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin gasp edilmesine ortak tepki gösterdi. HDP’nin Meclis’te saf dışı bırakılmak istendiği vurgulanarak “Sesinizi yükseltin” çağrısı yapıldı.
Barış Bloku, Demokrasi İçin Birlik, Yurttaş Girişimi ve Diyalog Grubu, HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin gasp edilmesine ortak tepki gösterdi. HDP’nin Meclis’te saf dışı bırakılmak istendiği vurgulanarak “Sesinizi yükseltin” çağrısı yapıldı.
Barış Bloku, Demokrasi İçin Birlik, Yurttaş Girişimi ve Diyalog Grubu, referandum süreciyle birlikte yaşanan hak ihlalleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesine ilişkin Point Otel’de ortak basın toplantısı düzenledi.
“Açık açık söyleyelim… Tek kişinin egemenliğine dayalı, yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağı, meclisin devre dışı bırakılmasına, hukuk devletinin ortadan kaldırılmasına, fren, denge ve denetimim olmaksızın halk iradesinin ve tüm erkin tek kişiye bırakılacağı, tek adam rejimine Hayır” ve “Türkiye geleceğini oyluyor” flamaları salonun çeşitli yerlerine konuldu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan yazar Oya Baydar, “Meclisin üçüncü partisi HDP baskı altında. Meclis çalışmaları engelleniyor. Vekiller bir alınıp bir bırakılıyor. Vekiller, belediye eşbaşkanları tutuklu. Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesi bardağı taşıran son damla oldu. Ahlaki ve vicdanı olarak buradayız. HDP şahsında demokrasiyi savunmayanlar, bunun bedelini ödeyecektir” dedi.
Livaneli: Daha ağırını yaşıyoruz
Ortak basın metnini Diyalog Grubu’ndan sanatçı Zülfü Livaneli okudu: Herkesin içinde bir kuşku var. Biz çok kötü günler gören kuşağız, ama şu an daha ağırını görüyoruz. Halkın bir kısmının diğer kısmı üzerinde kışkırtması var. Toplumsal barış istiyoruz. Türkiye bu bedelleri ödemeden herkesi duyarlılığa, kanunlara sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Muhalefetin ifade özgürlüğü ve propaganda olanakları Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kısıtlanıyor. Muhalif sesler çeşitli bahanelerle, hatta çoğunlukla gerekçe bile gösterilmeksizin susturulmaya çalışılıyor. Medya üzerindeki sansür, otosansür ve baskılar yoğunlaşıyor. On binlerce kişi tutuklanıyor, yüz binler işlerinden, mesleklerinden atılıyor. İçeride ve dışarıda savaş ve çatışma ikliminin sürdüğü bu ortamda yapılacak referandumun meşruiyetini gölgeleyecek adımlara her gün bir yenisi ekleniyor.
HDP hukuksuz uygulamalara en çok hedef olan siyasal kuruluş. Tutuklama, yaygın baskı ve engellemeyle kampanya yürütemez hale getiriliyor.
Milyonlarca seçmene sahip olan, Meclis’in üçüncü partisinin fiilen kapatılacağı izlenimini doğuruyor. Cumhuriyet tarihinde, 1920’den bu yana ilk kez bir siyasal parti genel başkanının milletvekilliği düşürülüyor. Bu işlem, bir benzeri olmadığı gibi yürürlükteki Anayasa’ya da aykırıdır.
Seçilmeye engel “zimmet, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik” gibi yüz kızartıcı suçlar sayılıyor ve “bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezası” ile cezalandırma öngörüyor. Yüksekdağ’ın kesinleşmiş hapis cezası 10 ay ve “ağır hapis cezası” değil. Ayrıca hüküm giydiği de propaganda suçu! Karar tamamen siyasi ve hukukla ilgisi yok.
Hangi partiden, hangi siyasal çizgiden olursa olsun, demokratik hukuk devletini savunan her kişi ve örgütün; yasal bir parti olan HDP’nin çalışmalarını özgürce sürdürebilmesi, referandum çalışmalarını eşit koşullarda yürütebilmesi, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması için sesini yükseltmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA
Average Rating