​BOYKOT, NEDEN HAYIR’LI BİR SEÇENEK DEĞİLDİR ?/RECEP MARAŞLI.

Read Time:4 Minute, 11 Second

Anayasa referandumu nedeniyle bir çok değerli dost ve arkadaşımın  “BOYKOT”un daha doğru olduğunu savunduklarını veya boykotu tartıştıklarını görüyorum. Doğrusu TC’nin seçim, referandum vb gibi halkın önüne koyduğu ama sonuçlarına saygı göstermeyip, zor ve savaş dayatarak değiştirdiği 7 Haziran ve Kasım 2016 gibi deneyimlerinden  sonra bunlara katılımın anlamsızlığı, çözümsüzlüğü üzerine durmak için bir haylıi haklı neden var.

Ayrıca kendi politik çizgileri bakımından sömürgeci sistemin tüm siyasal mecralarıyla kopuşma gerektiğini düşünen ve bunun sonucu olarak BOYKOTU savunanlar olduğu gibi, demokratik-barışçı her türlü olanağın değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekle beraber mevcut durumdan karamsarlığa ve öfkeye kapılıp PROTESTO olarak BOYKOT’A yönelenler de söz konusu. Yine CHP ve MHP’nin muhalifleri gibi kesimler gibi HAYIR oyu kullanmayı da AKP ve MHP gibi Evet oyu kullanmayı da içlerine sindiremeyip “en iyisi BOYKOT” diyenler de az değil… Benim görüşüme ğöre bütün bu ifade biçimlerinin haklı ve anlaşılabilir nedenleri olsa da bu referandumda BOYKOT yapmak, gerçek bir seçenek değil objektif olarak EVET’in yanında yer alan yanbir versiyon olarak işlev görecektir.

NEDEN ?

Referanduma sunulan Anayasa tasarısı Türk ve İslam dışındaki halk ve inançları inkar eden, Türkçü-islamcı, Üniter devleti pekiştiren üstüne de SALTANAT düzeneği ekleyen, gelmiş geçmiş en gerici Anayasalardan biridir. Kürtler ve Aleviler gibi geniş kesimlerin böyle bir Anayasa’ya EVET demiyecekleri açıktır. Tehdit ve ayrımcılık altındaki halkların, inanç ve küytür gruplarının; sosyalist, demokratik, liberal düşüncedeki insanların da bu Anayasa’ya EVET demeyecekleri açık. Birazcık politik bilinci olan hiç bir Kürde bu Anayasa’ya EVET dedirtemezsiniz. Kürt halkının varlığını inkar eden, Türk ırkçısı ve 100 yıllık Üniter devlet yapısının üstüne bir de Başkanlık diktatoryasını ekleyen sömürgeci-faşist bir Anayasayı ulusal demokratik bilinci olan hiçbir Kürt onaylamaz.

Kürt ulusal muhalefeti iddiasında olan hiçbir politik örgüt, kurum ve kişi de kolay kolay EVET KAMPANYASI’na kalkışmaz. Çünkü bu, daha birkaç ay öncesinde kentlerini, kasabalarını yerle bir eden Erdoğan yönetimini desteklemek olur. Onların yeri de Kürt halkının değil, cellatlarının yanı olabilir.
İşte BOYKOT, esas olarak HAYIR diyecek olan bu kitlenin, “Evet” demese bile “HAYIR” demesini de engelleyerek, EVET’in galip gelmesine çok büyük bir katkı yapacak bir duruştır. Bu kitleler içinde “EVET” çalışması yapmak çok zor olduğu için, BOYKOT çalışması, EVET çalışmasının bir versiyonu haline gelir. Dolayısıyla BOYKOT tavrı “ne o ne bu, ikisinin de canı cehenneme!” diyerek  iddiasının aksine tarafsız bir sonuç ortaya koymuyor, EVET’İN galip gelmesine yarıyor. EVET ile HAYIR’ı aynı kefeye koymak yanlıştır. İki ayrı Anayasa, iki ayrı politik çizgi oylanmıyor. Parlamento’da kabul edilen bir tek Anayasa taslağı oya sunuluyor. Dolayısıyla ikisi de “kötü” olan bir seçenek söz konusu değildir. Bazı arkadaşlar Diyorlar ki “EVET de çıksa HAYIR da çıksa Kürtler için farketmez, değişen birşey olmayacak.”

Peki BOYKOT’la değişen bir şey olacak mı?

Bence şu olacak:
BOYKOT öncelikle EVET’İN oranını önemli biçimde artıracak, bu Anayasa’nın rahatlıkla kabul edilmesini sağlayacaktır. İktidar ıeskiden yaptıklarını ve yapmayı plahnladıklarını katbe kat artırma cesareti bulacaktır. BOYKOT ile Kürt halkı Erdoğan’ın başkanlığına sessiz onay vermiş olacak ve onun Kürt halkı üzerinde yürüttüğü inkar ve imha siyasetini onaylamış sayılacaktır. En basitinden Halkın korkutulduğu, sindirildiği ve terbiye edildiği hesaplanacaktır.“BU ANAYASA BİZİ İLGELENDİRMEZ” demek çok apolitik ve naifçe bir yaklaşımdır. Biz BOYKOT yaptığımız için kabul edilecek olan Anayasa Kürtlere uygulanmayacak mı? Eskisinden daha da çok artacak olan dtespotizmden BOYKOT yaptığımız için etkilenmeyecek miyiz? Daha da kötüye giden koşulları değiştirmek için daha da fazla bedel ödemek, lmücadele etmek zorunda kalmayacak mıyız? Bizi ilgilendirmez ne demek? Tanzanya’nın Anayasa’sından bahsetmiyoruz. Bu Anayasa’dan alınacak yetkiler bizim ülkemiz, toplumumuz üzerinde kullanılacak.

Böyle Anti-Demokratik, Üniter, Faşist bir Anayasa ABD’yi, AB’yi, Rusya’yı, Suriye’yi, İsrail’i vb…bir yığın ülykeyi, kuruma, çevreyi ilgilendirecek ama sadece Kürtleri ilgilendirmeyecek? Sanki sınırları ayırmışız, bağımsız kurumları kurmuşuz, herşeyi ayrıştırmışız sınırlara da ordular yerleştirmişiz; eh komşunun Anayasası da bizi fazla bizi ilgilendirmez konumunda mıyız? Bu gerçeklikten kopuş hali ve dünyasıyla nasıl politika üretilecek? Kaldı kı böye bir durumda bile komşumuzun -hele de sömürgeci, işgalci gelenek ve emelleri olan bir komşumuzun- demokrasiyle mi dikktatörlükle mi yönetileceği yine en çok bizi ilgilendirir. Çünkü sonuçta gelip belasını bize satacaktır…

Peki İstanbul’da, Ankara’da İzmir’de, Mersin’de, Konya ovasında yaşayan ve yaşayacak olan Kürtleri (ve diğer muhalif toplulukları) demokrasi veya diktatörlük altında yaşayıp yaşamamak ilgilendirmez mi?
Sömürgecilerin politikalarına, kurumlarına ONLARIN ÇIKARI ve ADINA teşne olmak ayrı ama kendi sınıfı, toplumu, halkı, inancı, düşüncesi, kültürü adına müdahale etme, sınırlandırma veya dünüştürmeye çalışmak üzere İLGİLENMEK farklı bir şeydir. Birbirine rakip devlet ve kurumlar, birbirlerinin çöpünü bile analiz edip oradan kendi işlerine yanrar bir bilgi edinebilir miyiz diye dünyanın masrafını yaparlar, ama bizim siyasetçilerimize bakarsanız “amaan bize ne, ne halleri varsa görsünler”… Bu tür anlayışları ciddi arkadaşlar ve yapılardan görmek beni üzüyor ve kaygılandırıyor. Demek ki KİTLE PASİFİKASYONU kadar SİYASET PASİFİKASYONU da söz konusu.

Halbuki Hayır demekle Kürt halkı, kendini inkar eden, üniter, despotik bir Anayasa’ya KARŞI OLDUĞUNU AÇIK BİÇİMDE İFADE edeceği gibi Hazıran 2015’den beri kürt halkı üzerine sürdürdüğü topyekün savaş ve imha politikasını da REDDETTİĞİNİ ayine açık biçimde ifade etmiş olacaktır.
Elbette HAYIR’LI bir galibiyet tüm sorunların çözüleceği, herşeyin güllük gülistanlık olacağı anlamına gelmez. Böyle bir biklentiye girmek ve iddia etmek çok yanlış olur. Kitllelerin önlerine gelen bir olanağı, DOĞRU ve ETKİLİ kullanmaları bağlamında yeni politik durumlar yaratabilir. Bu da demokrasi güçlerinin yararınadır.

 

RECEP MARAŞLI-MEZOPOTAMİA NEWS.

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: