İşgale ve sömürgeciliğe karşı yürütülen mücadele, sekteye uğrayabilir, kırılmalar olabilir, yalnızlaşma olabilir hatta başarısız bile olunabilir. Ama bütün olumsuzluklara rağmen yeniden toparlanma şansı vardır. Yeniden daha güçlü bir “dur” denilebilir. Ama asıl önemli olan fikren sömürgesizleştirmeyi içselleştirmektir. Bu yüzden kurtuluşu bu fikri özümsemeden önce yalnızca devrimci dinamizmde görmek büyük bir hatadır. Aksi taktirde sömürgecilik içselleştirilir. Ve artık kırılan yada başarısızlığa uğrayan hareket gibi toparlanamaz. Bu yüzden sömürge halkı ya sömürgesizleştirmeyi-işgalsizleştirmeyi ve özgürlüğü içselleştirilecektir yada sömürgeciliği ve işgali…
Sömürgeci sömürge halkının sömürgeciliği içselleştirmesi için her yolu dener. Baskı, sindirme ve hatta dini bile araçsallaştırır. Bu nedenle özgürlük için hem uygulanan yöntem hemde özgürlük fikrinin işçselleştirilmesi beraber yürütülmelidir.En önemi olanı netliktir. Ve sömürge önce sömürge olduğu gerçeğiyle yüzleşmelidir. Sömürge kendi kafasında sömürgecisini yalnızca bir vampir olarak, kendi görevinide bu vampirden kurtulma olarak görmelidir. Bu yüzden bu konuda yalnızca şartsız koşulsuz sömürgesizleştirmeden yana olanlar ve şartlar, koşullar sürerek kılıflarla yada direk sömürgeden yana olan bütün ötekiler diye ikiye ayırmasını bilmelidir. Sömürgesizleştirme fikrinden yana olanlar ve ötekiler…
Sömürge toplumunun sömürgecisinden kurtuluşunun yolu, öncelikle sömürge olduğu gerçeğini kavramasındadır.Elbette zordur bu. Karşındaki ezik bir insanın kişilik çözümlemesini yaparken “sen eziksin” demek gibi, o insanın vereceği refleks ve kabullenememe, sömürge içinde geçerlidir. Sömürge kabullenemez bunu ve kılıf uydurur. Her sömürgesizleştirme fikrine karşı başlarda direnebilir, kabul etmez. Ama sonunda sömürgesizleştime fikrine karşı duramaz ve uydurduğu kılıfa boğulur. Fakat karşılığı olmayan bir tanımı-statüsü bile yoksa işi dahada zordur. Sorun daha da komplike hale gelir. Yani ezilen halk sömürge statüsüne bile sahip değilse ve temel haklarının gaspı red-inkâr ve asimilasyona dayanıyorsa kabullenememe bir hastalığa dönüşebilir. Çünkü inkârın isyanına karşı işgal gücücünün jenosid ve imha politikası ile karşı karşıya kalacağını bilir. Sömürge bir statüdür. Bu statüye bile sahip olmayan sömürge halkı için sömürgecisi, kendisinin efendisidir. Ve sömürge halkı kölelerin efendileri olmadan yaşayamayacağını söylediği gibi, işgal devleti olmadan yaşayamayacağını söyler. Ve özgürleşme fikrine karşı çıkar…
Bu sömürge korkaklığına karşı sömürgesizleştirmenin yolu, ilk olarak bu korkaklığa sıkılacak kurşundur. Bir diğer ihtimalle gerçeği görür; ama sürekli propagandasız bir ajitasyon içinde gücünün sömürgeciye yetemeyeceğini söyler. Bu teslimiyeti kabullenmedir. Oysa hakikat ortadadır. Ve sömürgesizleştirme fikri belli bir öncülükle beraber yayılması ve dinamizmin yükselmesi engellenemez. Bunun için pasif direnişçide olabilir, barışçıda. Bu önemli değildir, yöntem tartışılabilir. Ama önemli olan bu özgürleşme fikrinin özümsenmesidir.Bu yüzden gerçeğini görmelidir sömürge. Bunun yoluda hakikati ortaya koymaktır.
Kimdir sömürge ?
Sömürge; sömürgecisinin sahip olduğu hiçbirşeye sahip olmayan ve ona imrenerek bakandır. Eziktir. Onun için sömürgecisi bir üst sınıftır… Sömürgecisinin diline, dinine, kültürüne, yaşam biçimine ve herşeye “modern” kendininkine “ilkel” olarak bakar ve kendi kendini aşağılar. Bu yüzden; Kültürel anlamda dayatılan asimilasyona, askeri anlamda işgale ve ekonomik olarak sömürüye açık olandır. Bu yüzden kurtuluşun en önemli yolu hakikatin ortaya koyulması ve onun özümsenmesidir. Ve sonunda sömürge; sömürgesizleştirme fikrinden yana olanlar ve olmayan bütün ötekiler diye ikiye ayırmalıdır. Bu konuda tavır gösteren ve görüş belirtenleri; uydurulan kılıflarla sömürgeciliği meşrulaştıran, sömürge halkının kendisine dayatılan sömürgeciliği içselleştirmesine yol açacak bütün şart ve koşulları öne sürenler veya direk sömürgecilikten yana olan bütün ötekiler ve tam sömürgesizleştirme-özgürleşme fikrinden yana olanlar diye ikiye ayırmak bu hakikatin en doğru tanımıdır. Bu gerçekten sonra son sıra özgürlüğü özümsemededir. Son tekrarda tekrar vurgulamakta fayda var. Sömürge halkı ya özgürlük-sömürgesizleştirme ve işgalsizleştirme fikrini içselleştirir yada işgali ve sömürgeciliği. Hakikat budur. Ve sonunda herkes hakikate teslim olacaktır…
[caption id="attachment_40445" align="alignleft" width="150"] Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan[/caption] NATO Zirvesi vesilesiyle Biden-Erdoğan ve ABD-Türk heyetleri görüştü. Ne verildi,...
[caption id="attachment_40427" align="alignleft" width="150"] Yakıp Aslan[/caption] İkinci Meşrutiyet İslamcılığının, dönemin şartlarına uygun özelliklerini belirledikten sonra Osmanlı İslamcılarının hangi noktada İslami...
FİLİSTİN BOYUTUNDA İSRAİL-İRAN KAPIŞMASI Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan [caption id="attachment_40445" align="alignleft" width="150"] Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan[/caption] Son...
Peker’in yayımladığı videolar mafya, devlet, siyaset üçgeninde gelişen kirli ilişkileri ortalığa saçtı. Susurluk skandalında yer alan dönemin aktörleri, bugünkü Saray...
[caption id="attachment_40445" align="alignleft" width="150"] Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan[/caption] Qasım Süleymani’yi tanımayan yoktur. Yaşarken bölge halklarının başına bela olmuş...
Average Rating