
ORTA ASYA’NIN KÜRD’LERİ BELUÇİ’LER [2] Fecri DOST
Orta Asya’da yaşayan Belucilerin durumu, birçok yönden Ortadoğu’daki Kürtlere benzemektedir ve komşularımız aracılığı ile dolaylı da olsa ülkemizi ilgilendirmektedir.
Kürt nüfusun İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi değişik ülkelere dağılması gibi, hem Pakistanlılardan hem de Farslardan farklı bir etnik kimliğe ve kültüre sahip olan Beluciler de İran, Pakistan ve Afganistan arasında dağılmıştır. PKK’nın bağımsız Kürdistan mücadelesi gibi, Belucistan Kurtuluş Ordusu ve Cundallah gibi örgütler de bağımsız bir Beluci devleti kurabilmek için mücadele etmektedirler. Ancak, İran’ın Beluciler üzerinde uyguladığı sıkı kontrol nedeniyle, Belucistan bağımsızlık mücadelesi daha çok Pakistan üzerinden yürütülmektedir.
Beluciler OrtaAsya’da yaşayan Kürtlerdir
Belucilerin, etnik köken yönünden de Kürtlerle ortak noktaları olduğu ileri sürülmektedir. Harrison’a göre; Kürtler ve Beluciler, bugünkü Suriye toprakları içinde olan Halep’ten (Aleppo) taze besin ve su aramak üzere milattan çok kısa bir zaman önce birlikte göç ettiler. Kimi tarihçiler Belucileri semitik Keldani yöneticileri ile kimileri Araplarla, kimileri Kürtlerle, kimileri ise Asya azınlıklarından Aryanlarla ilişkilendirmeye çalışmaktadır. Her ne kadar Belucilerin etnik kökeni hakkında tarihçiler arasında ihtilaf olsa da, tarihçiler, Kürtlerin Kuzey Irak, Türkiye ve Kuzeydoğu İran’ı içine alan bölgeye gittikleri; Belucilerin ise Hazar Denizi kıyılarına doğru yöneldikleri ve 14 yüzyılda bugün yaşadıkları bölgeye göç ettikleri konusunda hemfikirdirler.
Tarihi Gelişmeler
Belucistan; Hint Okyanusu’na uzun bir kıyısı bulunan, İran’ın güney doğusuna, Pakistan’ın güney batısına, Afganistan’ın ise güneyine düşen bir bölgedir. Beluciler, oldukça geniş bir bölgede yaşamalarına rağmen, Pakistan’ın Hindistan’dan ayrılış sürecinde Pakistan toprakları içinde bir eyalet olarak düşünüldükleri ve Sünni Müslüman oldukları için kendi devletlerini kuramamışlardır.
İngilizler, 1947’de Hindistan’ı terk ettiklerinde “iki millet teorisi” uyarınca, Hinduların çoğunlukta olduğu Hindistan ve Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan olmak üzere, bölgede din tabanlı olarak iki devlet oluşturdular. Bu iki ülkenin uluslararası ilişkilerini ise daha çok “Keşmir Sorunu” şekillendirdi; Pakistan ve Hindistan bu yüzden üç kere savaşa tutuştular.
Pakistan, Pencabiler, Beluciler, Patanlar, Sindiler ve Bengallilerden oluşan Müslüman unsurları “Birlik” çatısı altında Doğu ve Batı Pakistan olarak bünyesinde toplamıştı. Bu yapı iç politikada yapılan hatalar sonucu 1971’de Bangladeş’in ayrılmasına kadar sürdü. Bengalliler kanlı bir mücadele sonunda Pakistan’dan ayrılıp bağımsız oldular. Bengallilerin ayrılmasından sonra, Batı Pakistan’da etnik unsur olarak Pencabiler, Beluciler, Patanlar, ve Sindiler kaldılar. Başlangıçtan itibaren Pakistan’ın oluşumuna muhalefet eden Patan ve Beluci unsurlar, bu muhalefetlerini günümüze kadar sürdürdüler.
Stratejik Konum
Belucistan, İran, Pakistan ve Afganistan arasında bölünmüştür. Ancak, büyük bir bölümü Pakistan toprakları içerisinde yer alır. Pakistan’ın en büyük eyaleti olan ve batı sınırını oluşturan bu bölgenin, bu ülke sınırları içerisindeki bölümü 347.190 kilometrekare büyüklüğün-dedir ve yaklaşık olarak 12 milyon nüfusa sahiptir. Belucistan’ın İran topraklarına dâhil olan kısmı, Sistan-Belucistan Eyaleti adını taşır ve 181.600 kilometrekare büyüklüğündedir. Merkezi Zahedan kenti olan bu eyaletin nüfusu da yaklaşık 2,5 milyondur.[6] Afganistan’da Belucilerin yaşadığı alanın büyüklüğü ise yaklaşık 70.000 kilometrekaredir ve bu alanda 200.000 Beluci’nin yaşadığı sanılmaktadır.
Jeostratejik açıdan çok önemli olan Belucistan, Hint Okyanusu’na kıyısı olması ve Hürmüz Boğazı’na yakınlığı nedeniyle hem İran, hem de Pakistan açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Bu bölgenin ekonomik açıdan oldukça geri kalmış olduğu söylenebilir. Özellikle Pakistan tarafı, ülkenin en geniş kısmını oluşturmasına rağmen oldukça geri kalmıştır. Bu yüzden insanlar yönetime karşı oldukça tepkilidirler. Bu ekonomik sıkıntılar, etnik farklılık ile birleşince ayrılıkçı talepleri arttırmaktadır.[8] Şu an Belucistan’da üç ayrı örgüt bağımsızlık mücadelesi vermektedir. Bunlar; Beluc Ulusal Cephesi, Belucistan Cumhuriyetçi Partisi ve Belucistan Kurtuluş Ordusu’dur.
Belucilerin Pakistan’a karşı isyanları Pakistan’ın kuruluşundan bu tarafa aralıklarla ama sürekli devam ede gelmiştir. 2003 yılına kadar Beluciler başarısızlıkla sonuçlanan dört isyan girişiminde bulunmuşlardır. Beluci ayaklanmalarının nedenlerini iç ve dış etkenlerle izah etmek mümkündür. İç nedenler arasında, Belucilerin her ne pahasına olursa olsun bağımsızlık idealinden vazgeçmemeleri ilk sırada gelir. Bunun yanında, sosyoekonomik nedenler de vardır: ülkenin tabi kaynaklar bakımından özellikle gaz yönünden zengin bu bölgesi, az gelişmişlikten ve tabi kaynaklarının Pakistan tarafından sömürülmesinden şikâyet etmekte ve ulusal paydan haklarına düşeni alamadıklarını belirtmektedir. Yine, bölgede yapılan büyük projelerden Belucilerın istifade edememeleri de önemli bir sebep olarak gündeme getirilmektedir.[10] Bu bağlamda bağımsızlık için mücadele eden yetkililer;“Pakistan’ın binlerce yıllık medeniyete sahip olan Belucistan’ı baskı altında tuttuğunu ve Pakistan’a karşı mücadelelerinde herkesten yardım kabul edebileceklerini, bu meyanda Hindistan’dan da yardım talep ettiklerini” söylemektedirler.
Dış etkenler ile ilgili olarak Belucistan’ın jeo-stratejik yapısı önem kazanmaktadır. Bu bölge ayrı bir “Bağımsız Belucistan” devleti olarak, Soğuk Savaş’ın hâkim olduğu “İki Kutuplu Dünya” döneminde de gündeme getirilmiş ve SSCB’nin Belucistan üzerinden sıcak sulara ulaşma projeleri tartışılmıştır. Günümüzde ise en önemli dış neden olarak ileride değinileceği üzere, ABD ve İngiltere’nin bölgenin Beluçistan ile ilgilenmektedirler!!!
İran Belucistan’ı ise, İran Yönetimi’nin baskıcı hamleleri ile bir çok beluc’u katlederek zamanı kurtarmaya çalışmaktadır. Ancak Pakistan tarafında örgütlenmiş olmasına rağmen daha çok İran’da eylem gerçekleştiren ve milliyetçi söylemlerden çok dini söylemlere başvuran Cundallah Örgütü, (ayrılıkçı bir niyetlerinin olmadığını sadece Farslarla eşit haklara sahip olmak için eylem yaptıklarını söyleseler de) İran için önemli bir sorun haline gelmiştir.
İran’ın Afganistan ve Pakistan sınırında kalan Sistan-Belucistan Eyaleti, İran devleti tarafından bilinçli olarak aynen Kuzey Kürdistan’da Türk devletinin söylediği gibi onlarda Beluçilerin mücadelesini yaftalamak için yalan ve uyduruk propagandalar yaymaktadır. Orada da dinliyor ki: uyuşturucu kaçakçılığının üst seviyede, güvenliğin en alt seviyede olduğu bir bölge haline gelmiştir Beluçistan, Son 20 yıldır uyuşturucu kaçakçıları sınır bölgesinde etkin olmaya ve İran devrim muhafızlarıyla şiddetli çatışmalara girmeye başlamışlardır diyor İran rejimi. Oysaki yaşanan çatışmalar Beluç halkının vermiş olduğu özgürlük mücadelesidir. İran güvenlik güçleri açısından bu bölgedeki en büyük problem, Abdülmalik Rigi’nin liderliğindeki Cundallah (Allah’ın Askerleri) örgütüdür. İran, Afganistan ve Pakistan’da üstleri olan örgüt, bugüne kadar 400 devrim muhafızını öldürmüştür. İran; ABD ve İngiltere’nin Sünni kökenli Cundullah Örgütü’nü kendisine karşı kullandığına iddia etmektedir.
ABD ve İngiltere’nin, gerek Çin ile iyi ilişkiler içinde olan ve Afganistan konusunda kendilerine yeterli desteği vermeyen Pakistan’ı, gerekse de İran’ı ve onun Orta Asya ile kurmak istediği enerji köprüsünü kontrol altına alabilmek için Belucilere perde arkasından destek vermekte ve bağımsızlıklarını desteklemekte oldukları iddia edilmektedir. Bağımsız bir Beluci devletinin kurulması bu iki ülkenin; Çin’in enerji ithali yollarını da denetlemelerine yarayacaktır. Ve burada da görülüyor ki aynen Başur’ê Kürdistan ve Rojava’ê Kürdistan’da olduğu gibi ABD ile kısmi de olsa bir birliktelik söz konusu.
Nitekim ABD’de yayınlanan Armed Forces Journal (Silahlı Kuvvetler Dergisi), 2006 yılı Haziran baskısında yer verdiği Büyük Ortadoğu Projesi’nin siyasal haritasında Belucistan’ı, İran, Pakistan ve Afganistan’dan ayrı bağımsız bir ülke olarak göstermişti. Aynı haritada Türkiye’nin güneydoğusunu da Kuzey Irak ve Kuzeydoğu Suriye ile birleştirerek Kürdistan olarak adlandırılmıştır.
FECRİ DOST – TELETEX NEWS24
Average Rating