YURTTA SULH CİHANDA SULH MODUNDAN- YURTTA SAVAŞ CİHANDA SULH MODUNA.

Read Time:4 Minute, 15 Second

IMG_0281



AKP ve Tayyıp Erdoğan Türkiye’yi İŞİT terör örgütünün laboratuvarı haline dönüştürdüler. artık İŞİT terör örgütünün her türlü faaliyetlerini yürüttüğü bir ülkedir Türkiye. Bugüne kadar İŞİT onlarca eylem yaptı Türkiye’de AKP Erdoğan yönetimi Şimdiye kadar yüzlerce Türkiye vatandaşını katleden terör örgütü İŞİT ile ciddi anlamda hiçbir mücadele yapmamıştır . İŞİT’in o efsanevi yenilmezlik gücü ile cezm olan AKP Erdoğan Yurt’ta Sulh cihanda sulh tezinden yurtta savaş cihanda savaş moduna soktu ülkeyi. Yurttaki savaşı Kürd’lere karşı, cihandaki savaşıda İŞİT üzerinden yürütüyor. Suriye’de aleviler azınlıktır çoğunluk olan Sünnileri yönetemez diyerek Suriye iç savaşına doğrudan müdahil etti Türkıye’yi. Elbetteki Suriye’deki savaşa müdahil olmalarının bir çok başka sebepleride vardır. Fakat ABD nin kendisine BOP eş başkanlığını vermesi Tayyip Erdoğan’ın kendisini Ortadoğu’da Osmanlı’nın yeni sultanı olarak algıladı. Oysaki dünyanın ve ABD nin BOP projesinden beklentileri bu değildi, yani birilerine sultanlık vermek değildi. Burada Tayyip Erdoğan “Analitik Zekanın” yerine “Duygusal Zekası” ile hareket ettiğini söyleyebiliriz. Kanaatimce bütün problemlerin başlama noktası da buradadır.

Tarihte peygamberler ve bilgiler en büyük savaşın insanın kendi nefsiyle yaptığı savaş olduğunu söylerler. HZ MUHAMMED ordular arası savaşa “Cihad’i Suğra” (küçük savaş) olarak adlandırırken insanın kendin nefsiyle savaşını bir anlamda iç zihniyet savaşını “Cihad’i Ekber” (büyük savaş) olarak adlandırmıştır. “Analitik” zekanın duygusal zekanın yanlış olan gündüsel izlerini aşma onu analitik zekanın doğru belirlediği konuma tabi tutma savaşıdır zaten aklın gelişimi dediğimiz budur.

Yine “büyük İskender’in” kendi rızasıyla hindistan’dan yanına gelen Bilge “Kalanos’un” şenlik öncesinde kendini yakma istediği ve ısrarla eyleminden vazgeçmeyeceğini görünce şöyle dediği söylenir: O benden daha büyük rakiplerini yenmiştir. “İskender” tarihin en büyük savaşçısıdır o bile bilge savaşçılığının kendininkinden daha büyük anlam taşıdığını belirtmektedir. Analitik zeka ile hareket etmek insanın kendi hatasının farkına varma erdemliliğine ulaşmasıdır. amaç kişinin eksik olan aksayan yönlerini kabul etmesi ve bunları ortadan kaldırması için samimi bir irade göstermesidir. Toplumsal yaşantının temeli,insanların bir arada yaşarken genel olarak yapılan her şeyden belli kurallara uymak zorunluluğu vardır. İnsanların birbirlerini kırıp dökmeden yanlışları eksikleri yetmezlikleri doğru bir şekilde çözümlemeleri gerekir. bunun yöntemi de insanların ve toplumların yanlışlarını görmeleri, yanlışları giderecek cesareti göstermeleri, yanlışı kabullenmeleri ve o yanlıştan dönmeleri yapılan yanlışları ortadan kaldırmalıdırlar. Belki bir anlamda “Büyük Orta Doğu Projesini” (BOP) bu çerçevede ele alabiliriz. Bugüne kadar bunun üzerinde çok tartışmalar da yürütüldü . şüpesiz ki BOP projesinin başka amaçlar güdüyor olabileceği de ayrı bir tartışma konusu. Fakat ben genel anlamda deklare edildiği şekliyle ele alıyorum.

BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ NEDİR?

Basına deklare edilen dünya kamuoyuna açıklanan hali ile “Büyük Ortadoğu Projesi” Ortadoğu ve yakın çevresi coğrafyasında yer alan ülkelerde batılı anlamda demokrasinin sağlanması terörizmin ortadan kaldırılması, Dinler arası hoşgörüyü İnşa edilmesi, ekonomik ilişkilerin arttırılması ve ekonomik işbirlikleri sağlanarak bölgenin istikrara kavuşturulmasıdır.

Peygamberlerin ve bilgilerin, O nefs Savaşı dedikleri insanın Analitik zekasını duygusal zekasının yanlış olan güdüsel izlerini aşması için nefsiyle savaştımı Erdoğan?

Peki Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye batılı anlamda demokrasinin sağlanması, Temel insan hak ve hürriyetlerinin korunması, azınlık haklarının tanınması, Ülkenin ve bölgenin refaha kavuşması,Terörizmin ortadan kaldırılması için neler yapıtı ?

Elbetteki hiçbir şey yapmadı. bütün dünyanın terör örgütü olarak ilan ettiği İŞİT ile her türlü işbirliğini yaptılar ve hala da ilişkilerini koparmış değiller. Tayyip Erdoğan ele geçirdiği Devlet gücünü ve imkanlarını sadece iktidarı ve yandaşları için sarf etti. Bununla da yetinmedi komşu ülkelerde yönetimlerini değiştirmeye kalkıştı. Suriye’deki savaşa ülkeyi doğrudan müdahil etti , İsrail’e “One minute”resti çekti. Sonra Mısır’da dört parmak rabia diyerek gözyaşları döktü Muhammed Mursi ve arkadaşlarını idama gönderdi. sonra İrana ve Irak’a rest çekti , Rusya’nın uçağını düşürerek Rusya ile ilişkileri sıfırladı. 7 Haziran’da Kürtlerden az oy aldı diye Kürtlere savaş ilan etti. Onlarca Kürt ilini tanklarla toplarla yaktırdı, yıktırdı , kadın çocuk yaşlı demeden binlerce insanı katlettirdi yüzlerce insanı diri diri yaktırdı.

Yukarıda belirttiğimiz gibi yanlış politikaları nedeniyle ve bugüne kadar bu yanlış politikalarından dolayı O peygamberlerin ve bilgelerin dediği nefs savaşını yapmayan erdoğan hem içerde hem dışarda sıkışmış durumda . Aynı zamanda kendisiyle birlikte Türkiye’yi de hem içerde hem de dışarda sıkıştırmış durumda. Davut oğlunu görevden alması Ve Binali Yıldırım’ı göreve getirmesi ile birlikte O sıkışmışlık durumundan kurtulmak için “U” dönüşü yapmak zorunda kaldı. Şimdi komşularla bahar sevincini yaşıyorlar. Komşularımızla ilişkilerimizi düzelteceğiz diyorlar ve İsrail ile “One minute” öncesi moduna döndüler. Bu arada şunu da söylemek gerekiyor Tyyıp Erdoğan İsrail’e Meydan okurken Mavi Marmara olayını Öne sürerek İsrail’in bir terörist devlet olduğunu, Gazze’ye ambargo kalkmadıkça, tazminat Ödenmedikçe, Türkiye’den özür dilenmedikçe asla ilişki kurmayız demişti. Hatta ben yönetimde olduğun Müddetçe İsrail ile asla ilişki kurmaz demişti .ve bugün öne sürdükleri şartların hiçbiri İsrail tarafından kabul edilmeden İsrail ile anlaştılar.

Rusya’dan özür dilediler ve Rusya’nın Suriye’deki varlığını ressmen kabul edip Beşar Esat politikalarından vazgeçtiler. Şimdide Rusya’ya tazminat ödeyecekler bununla birlikte bir çok taviz daha verileceği görülüyor. İran ile Irak ile İlişkileri düzeltmek için hummali bir çalışma başlatmışlar. Yine Mursi’yi hapishanede unutup EL SİSİ ile İlişkilerini düzeltmek için yoğun bir çaba içerisindeler. Mısır’daki EL Sisi yönetimine de biz bu yönetimi asla tanımyoruz demişlerdi. Şimdi Mısır ve Türkiye bölgenin iki büyük aktörüdür birbirimize ihtiyacımız var moduna geçtiler. Ayriyeten Cezayir’de de gizlice Beşar esat yönetimi ile görüşmeler yürütüldüğü bütün dünya basınına yansımıştı.

Önce “Yurtta Sulh cihanda sulh” modundan, “yurtta savaş cihanda savaş” moduna geçildi. Şimdi ise “Yurtta Savaş Cihanda Sulh” modunda. “Yani herkesle barış ama Kürtlerle savaşa devam “

FECRİ DOST-TELETEX NEWS24 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Yorumunuz için teşekkür ediyoruz en kısa zamanda size cevap verilecektir selamlar .

%d blogcu bunu beğendi: